SORU: Peygamberimiz kutsal kitabın değiştirildiğini nerede söylemiş?
قال رسول الله ائتوني بالتورية فأتي بها ثم قال آمنت بك وبمن أنزلك
"Rasulullah, Tevrat'ı getirin dedi. Tevrat getirilince onu alıp dedi ki: sana ve seni indirene iman ettim."
(Ebu Davud 4449)
Hz Muhammed (sav) dedi ki: "İsrailoğullarından nakilde bulunmakta bir sakınca yoktur." (Buhari / Kitabul Menakıb 3461)
Ravi: Abdullah bin Amr, Tevrat okuyan ve Süryanice bilen bir sahabeydi. Abdullah bin Amr ve Hz Muhammed (S.A.V.) Talmud'tan dahi rivayet aktarıyorlardı. Örneğin:
Anyone who has compassion for God's creatures will receive compassion from heaven.
"Allah'ın yarattıklarına merhamet eden herkes gökten merhamet görecektir." (Talmud / Rabbi Gamliel)
ارحموا اهل الارض يرحمكم من في السماء
"Yerdekilere merhamet edin ki göktekiler size merhamet etsin." (Ebu Davud 4941)
Vehb Bin Münebbih (655-738): "Tevrat ve İncil Allah'ın onları indirdiği gibidir. Tek bir harfi bile değişmemiştir. Allah'ın kitaplarını tevil yoluyla, başka kitaplar yazarak tahrif etmişler ve sapıklığa düşmüşlerdir." (İbni Kesir 3:78)
(قرأت في التورية من يزدد علما يزدد وجفا)
Malik Bin Dinar (?-748): "Tevratta şöyle okudum, İlmi artanın sıkıntısı da artar."
"Bilgisi artanın kederi de artar." (Tevrat, Vaiz, 1:18)
SORU: Tevrat ve İncil'e istedikleri şeyi ilave edebiliyorlarsa neden ağızlarını eğip bükmekle uğraşıyorlar??
"Ehl-i kitaptan bir gurup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları Kitap’tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: Bu Allah katındandır, derler. Onlar bile bile Allah’a iftira ediyorlar."
(Âl-i İmrân Sûresi/78. Ayet)
"Sonsuz hayat, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır." (Yuhanna 17)
Aziz Augustinus bu ayetten çok rahatsız olmuş ve ağzını eğip bükerek tahrif etmeye çalışmıştır, ayeti İncil'den çıkarmaya gücü yetmemiştir. (Tractates on the gospel of john)
SORU: Hristiyanlar madem İncil'e müdahale edebiliyorlardı o zaman neden haçlı seferleri lehine tek bir ayet dahi yok? Neden Teslis hakkında tek bir örnek bile sonradan yerleştiremediler?
SORU: Yahudiler madem Tevrat'a müdahale edebiliyorlardı o zaman neden Tevrat'a direkt ekleme yapmak yerine Talmud, Mişna, Midrat gibi ekstra kitaplar yazdılar?
SORU: Yahudiler madem Tevrat'a müdahale edebiliyorlardı o zaman kendilerini aşağılayan ayetleri neden kitapta bıraktılar?
(Yeşaya 1)
Öküz sahibini, eşek efendisinin yemliğini bilir, ama İsrail bilmiyor, halkım anlamıyor. Eyvah, günahkâr ulus, suç yüküyle ağırlaşmış halk! Kötülük yapan zürriyet, yoldan çıkmış çocuklar!"
(Hezekiel 2)
"Tanrı bana dedi ki: Ey insanoğlu, ben seni İsrailoğulları'na gönderiyorum, Bana başkaldırmış asi bir ulusa. Onlar ve ataları bugüne dek bana karşı geldiler. Bunlar yüzsüz ve dikbaşlı bir halktır."
(Hoşea 4)
"Ey İsrailoğulları, RAB'bin sözünü dinleyin!
Çünkü RAB ülkenin halkını suçluyor: Ülkede sadakat, sevgi ve Tanrı bilgisi yok. Yemin ediyor, yalan söylüyor, adam öldürüyor, çalıyor, zina ediyorlar. Her türlü suç işleniyor, kan dökülüyor."
(Yeremya 7)
Atalarınız Mısır'dan çıktığından beri size kullarımı, peygamberlerimi defalarca gönderdim ama beni dinlemediler, kulak asmadılar, dikbaşlılık ettiler, atalarından da beter oldular. Kötü yüreklerinin dikine gittiler. Geri gittiler, ilerlemediler.
SORU: Zülkifl ve Elyesa kimdir? Allah, onları anmamızı emrediyor peki nasıl anacağız?
"İsmail’i, Elyesa’yı, Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerdendir."
(Sâd Sûresi/48. Ayet)
فسألوا اهل الذكر ان كنتم لا تعلمون
"Senden önce de peygamberler gönderdik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun."
(Nahl Sûresi/43. Ayet)ü
Elyesa = Tevrat'taki Elişa peygamber
Zülkifl = Tevrat'taki Hezeikel peygamber
Allah bizleri sürekli Tevrat ve İncil'e yönlendirmektedir.
SORU: Zikir ehli kimdir? Zikir ile ne kastedilmiştir.
انا نحن نزلنا الذكر و انا له لحافظون
"Zikri biz indirdik, biz koruyacağız."
(Hicr Sûresi/9. Ayet)
فسألوا اهل الذكر ان كنتم لا تعلمون
"Senden önce de peygamberler gönderdik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun."
(Nahl Sûresi/43. Ayet)
SORU: "Sizin yanınızdaki kitabı tasdik ediyorum." bu cümlenin manası nedir?
وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم
"Ey israiloğulları, SİZİN YANINIZDAKİ Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimize İman edin.
(Bakara Sûresi/41. Ayet)
يا ايها الذين اوتو الكتاب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم
"Ey ehl-i kitap! SİZİN YANINIZDAKİNİ tasdik edici olarak indirdiğimize iman ediniz."
(Nisâ Sûresi/47. Ayet)
SORU: Kuran, Yahudilerin YANLARINDAKİ Tevrat'ı doğruluyor mu yalanlıyor mı?
كتاب من عندالله مصدق لما معهم
"Onlara Allah katından YANLARINDAKİNİ doğrulayan bir kitap gelince onu inkâr ettiler.
(Bakara Sûresi/89. Ayet)
وهو الحق مصدقا لما معهم
"Kur’an, Yahudilerin YANLARINDAKİNİ doğrulayan hak kitaptır."
(Bakara Sûresi/91. Ayet)
رسول من عندالله مصدق لما معهم
"Allah tarafından kendilerine, YANLARINDAKİNİ tasdik eden bir elçi gelince Ehl-i kitabın bir kısmı, Allah’ın kitabını sanki bilmiyorlarmış gibi arkalarına atıp terkettiler."
(Bakara Sûresi/101. Ayet)
SORU: Kuran, Yahudilerin ELLERİNİN ARASINDAKİ Tevrat'ı doğruluyor mu yalanlıyor mu?
مصدقا لما بين يديه
"Kuran, Yahudilerin ELLERİNİN ARASINDAKİNİ doğrulayandır. Müminler için Hidayet ve Müjdedir."
(Bakara Sûresi/97. Ayet)
مصدقا لما بين يديه
"O sana kitabı hak olarak, ELLERİNİN ARASINDAKİNİ tasdik edici olarak indirdi. Tevrat'ı ve İncil'i indirdi.
(Âl-i İmrân Sûresi/3. Ayet)
هذا القران تصديق الذي بين يديه
"Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak ELLERİNİN ARASINDAKİNİ doğrulayan ve o Kitab’ı açıklayandır. Onda şüphe yoktur, o âlemlerin Rabbindendir."
(Yûnus Sûresi/37. Ayet)
مصدقا لما بين يدي من الترية
"Bir vakit de Meryem’in oğlu İsâ şöyle dedi: Ey İsraîl oğulları! Ben size Allah’ın Resulüyüm, ELLERİMİN ARASINDAKİ TEVRATIN tasdik edicisi ve benden sonra gelecek bir Resul’ün müjdecisi olarak geldim ki onun ismi Ahmed’dir, sonra o onlarla beyyinelerle gelince "bu apaçık bir sihir" dediler."
(Saff Sûresi/6. Ayet)
SORU: Hz İsa, Yahudilere gönderildiğinde onların yanındaki Tevrat'ı doğruladı mı yoksa yalanladı mı?
مصدقا لما بين يدي من التورية
"İsa, Yahudilere dedi ki: 'ELLERİMİN ARASINDAKİ TEVRAT'ı doğrulayıcı olarak geldim. Size haram kılınanları helal yaptım. Size ayetlerle geldim, Allah'tan korkun, bana itaat edin."
(Âl-i İmrân Sûresi/50. Ayet)
عيسى ابن مريم مصدقا لما بين يديه من التورية
"Ardından o peygamberlerin yolu üzere, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici olarak Meryem oğlu Îsâ’yı gönderdik. Ona da içinde hidayet ve nur bulunan, ELLERİNİN ARASINDAKİ Tevrat’ı tasdik edici, takvâ sahipleri için bir yol gösterici ve bir öğüt olarak İncil’i verdik."
(Mâide Sûresi/46. Ayet)
تصديق الذي بين يديه
"Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur’an uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat onların ELLERİNİN ARASINDAKİNİ tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir."
(Yûsuf Sûresi/111. Ayet)
SORU: Arapçada El takısı ne işe yarar?
"Şayet onlar EL-TEVRATI EL-İNCİLİ ve rableri tarafından onlara indirileni doğru dürüst uygulamış olsalardı göğün ve yerin türlü türlü nimetlerinden yararlanırlardı. İçlerinde aşırılığa kaçmayan bir zümre var; çoklarının yaptıkları işler de pek kötüdür."
(Mâide Sûresi/66. Ayet)
"De ki: “Ey Ehl-i kitap! Siz EL-TEVRATI EL-İNCİLİ ve rabbinizden size indirileni doğru dürüst uygulamadıkça tuttuğunuz yol yol değildir.” Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve inkârcılığını kuşkusuz arttıracaktır. Kâfirler topluluğu yüzünden üzülme."
(Mâide Sûresi/68. Ayet)
.
.
EL TAKISI sayesinde anlıyoruz ki Allah bir zamanlarki kutsal kitabı değil, bilinmeyen değil, belirsiz değil, bir kısmını değil, tamamını ve malum olan kutsal kitapları tasdik etmektedir.
وليحكم اهل الانجيل بما انزل الله فيه
"EL İNCİL ehli de Allah'ın onda indirmiş olduğu ile hükmetsin."
(Mâide Sûresi/47. Ayet)
---------------------------------------------------------------------------------
İbni haldun'a göre tevrat tahrif edilmemiştir. (Mesut Kaya'nın makalesinden)
Buhari'ye göre tevrat tahrif edilmemiştir. (Mesut Kaya'nın makalesinden)
Fahrettin Razi'ye göre kutsal kitaplar mütevatirdir. 1200 yılına kadar tüm kelamcılar bu görüşteymiş.
Kelâmcılara göre bu durum imkânsızdır. Çünkü Tevrat ve İncil, üzerlerinde tahrif yapılmayacak kadar şöhret ve tevâtür derecesine ulaşmış iki kitaptır. Aksine, kelâmcılar Tevrat ve İncil’in gerçek tefsir ve te’vilinin gizlendiğini savunurlar. Çünkü bu kitaplarda, Hz. Muhammed’in (s.a.s) peygamberliğini gösteren âyetleri bilenler vardı ve bu âyetleri yanlış bir şekilde te’vil ederek, onların Hz. Muhammed’in (s.a.s) nübüvvetine delâlet eden doğru manalarından saptırmışlardı. İşte burada geçen "gizleme" ifadesinden maksat budur. Buna göre âyetin manası, "Allah’ın indirdiği kitaptaki şeylerin manalarını gizleyenler..." şeklinde olur. (Razi Tefsiri Bakara 174)
HZ İSA TEVRATI NASIL TASDİK EDER?
MATTA 5:17
[17] “Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim."
MATTA 5:18
[18] “Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak."
"Bir vakit de Meryem’in oğlu İsâ şöyle dedi: Ey İsraîl oğulları! Ben size Allah’ın Resulüyüm, ELLERİMİN ARASINDAKİ TEVRATIN tasdik edicisi ve benden sonra gelecek bir Resul’ün müjdecisi olarak geldim ki onun ismi Ahmed’dir, sonra o onlarla beyyinelerle gelince "bu apaçık bir sihir" dediler."
(Saff Sûresi/6. Ayet)
ZEBUR VE KURAN AYNI AĞIZDAN ÇIKMIŞTIR
1. Yeryüzüne İyi Kulların Vâris Olması:
"Andolsun, Zikr'den sonra Zebur'da da 'Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır.' diye yazmıştık." (Kur'an 21:105)
"Doğrular ülkeyi miras alacak, orada sonsuza dek yaşayacak." (Zebur 37:29)
2. Bin Yılın Bir Gün Gibi Olması:
"Çünkü senin gözünde bin yıl geçmiş bir gün, dün gibi, bir gece nöbeti gibidir." (Zebur 90:4)
"Rabbinin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir." (Kur'an 22:47)
3. Rab’den Korkanlara Yol Gösterilmesi:
"Kim Rab'den korkarsa, Rab ona seçeceği yolu gösterir." (Zebur 25:12)
"Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir." (Kur'an 65:2)
4. Allah’ın Nimetlerinin Sonsuzluğu:
"Duyurmak, anlatmak istesem yaptıklarını, saymakla bitmez." (Zebur 40:5)
"Allah'ın nimetini sayacak olursanız; bitiremezsiniz." (Kur'an 16:18)
5. Allah’ın Arşı ve Su:
"Evini yukarıdaki sular üzerine kuran." (Zebur 104:3)
"O'nun arşı da su üzerinde idi." (Kur'an 11:7)
6. Allah’a Ulaşmayan Kurbanlar:
"Ben boğa eti yer miyim? Ya da keçi kanı içer miyim?" (Zebur 50:13)
"Onların etleri de kanları da asla Allah'a ulaşmaz." (Kur'an 22:37)
7. Allah’ın Uyuklamaması:
"İsrail'in koruyucusu ne uyur ne uyuklar." (Zebur 121:4)
"Ne uyuklama tutar O'nu, ne de uyku." (Kur'an 2:255)
8. İnsanın Önemsizliği Karşısında Yaradan’ın İlgisi:
"Seyrederken ellerinin eseri olan gökleri, oraya koyduğun ayı ve yıldızları, soruyorum kendi kendime: 'İnsan ne ki, onu anasın, ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?'" (Zebur 8:3-4)
"Göklerin ve yerin yaratılışı, insanın yaratılışından daha büyük bir şeydir." (Kur'an 40:57)
9. Her Şeyin Önceden Yazılı Olması:
"Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni; bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden, hepsi senin kitabına yazılmıştı." (Zebur 139:16)
"Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiçbir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır." (Kur'an 57:22)
10. Rabbin Yargısı:
"Rab halkları yargılar; beni de yargıla, ya Rab, doğruluğuma, dürüstlüğüme göre." (Zebur 7:8)
"Elbette kendilerine elçi gönderilenleri de, gönderilen elçileri de sorguya çekeceğiz." (Kur'an 7:6)
11. Allah’ın Kötülere Karşı Tavrı:
"Ama Rab kötüye güler, çünkü bilir onun sonunun geldiğini." (Zebur 37:13)
"Allah onlarla alay ediyor ve onları, kendi azgınlıkları içinde bocalar bir halde sürüklüyor." (Kur'an 2:15)
12. Günahların Karşılığı:
"Bize günahlarımıza göre davranmaz, suçlarımızın karşılığını vermez." (Zebur 103:10)
"Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınızın sonucudur; üstelik o bir çoğunu da affetmektedir." (Kur'an 42:30)
13. Gece İbadeti:
"Doğru hükümlerin için gece yarısı kalkıp sana şükrederim." (Zebur 119:62)
"Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan." (Kur'an 17:79)
Bu ayetler, Zebur ve Kur’an arasındaki paralellikleri açıkça ortaya koymakta ve her iki kitabın da aynı kaynaktan geldiğine işaret etmektedir.
HADİSLERDE MEZMURLARA (ZEBUR) ATIF
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ebû Musa el-Eş'arî’nin Kur’an okuyuşunu Hz. Davud’a verilen melodik sese benzetmiştir. Bu hadis, Hz. Davud’un ilahilerle yaptığı ibadetlere ve onun manevi estetik yönüne bir atıf niteliğindedir. İlgili hadis şöyledir:
> Ebû Musa el-Eş'arî'den (r.a.) rivayetle: Peygamber (s.a.s.), ona şöyle buyurmuştur:
"Ey Ebû Musa! Sana, Davud ailesinin mizmârlarından (melodik seslerinden) bir mizmar verilmiştir."
(Sahih-i Buhârî, 5048)
Hadiste geçen “mizmar” kelimesi, güzel ses veya melodi anlamına gelir. Aynı zamanda bu kelime, İbranice "mizmór" (Mezmurlar), Süryanice "māzmur" ve Ge’ez dilinde "mäzmur" ile aynı kökten gelir. Bu bağ, Zebur’daki (Mezmurlar) ilahilerle Hz. Davud’un müzikle yaptığı ibadetlere doğrudan bir gönderme taşır.
Tevrat'a göre Hz. Davud, hem ilahi söyleyen hem de çalgılar eşliğinde ibadet eden bir peygamberdir. Davud’un ibadetlerinde müziğe verdiği önem birçok ayette vurgulanır:
1. Tarihler 23:5: Hz. Davud, ibadet için 4.000 kişilik bir müzisyen grubu görevlendirir.
1. Tarihler 15:16: Levililere müzik aletleriyle ilahi söylemelerini emreder.
2. Tarihler 7:6 ve 29:26: Davud’un müzikle yaptığı ibadet düzeninden bahsedilir.
Amos 6:5: Hz. Davud’un kullandığı müzik aletlerinden söz edilir.
Kur'an’a göre Hz. Davud’a Zebur vahyedilmiştir (Kur'an 4:163, 17:55). Zebur’da övülen ilahi söyleyiş geleneği ile İslam’daki güzel sesle Kur’an tilaveti arasında güçlü bir manevi bağ vardır. Bu hadis, Ebû Musa’nın sesini Hz. Davud’un “mizmarları”na benzeterek, İslam ve önceki vahiyler arasında estetik ve manevi bir sürekliliğe işaret eder. Ayrıca, Hz. Davud’un hem Tanah’ta hem de Kur'an’da ilahilerle öne çıkan bu yönü, iki gelenek arasındaki ortak değerleri anlamamızı sağlar.
Mezmurlar 118'den yapılan bir ilahiyi dinleyelim ki hadisi daha iyi anlayalım.
YASİN SURESİNDEKİ ELÇİLER
" إذ أرسلنا إليهم اثنين " قال وهب : اسمهما يوحنا وبولس، " فكذبوهما فعززنا "، يعني: فقوينا، " بثالث "، برسول ثالث وهو شمعون
(Bağavi Tefsiri / 36:14)
"Onlara iki elçi göndermiştik." Vehb dedi ki: 'İsimleri Yuhanna ve Pavlus'tu, "fakat onları yalanladılar. Biz de onları üçüncü bir elçiyle destekledik." üçüncü elçi de Şimon'du. (şimon yani petrus)
Vehb Bin Münebbih, eskiden hristiyan olduğu için kurandaki ayetlerin kimden bahsettiğini daha iyi anlıyordu.
(Luka 10) İsa elçilerini gönderirken onlara dedi ki: "İncili duyururken ücret istemeyin."
(Korintliler 9:18-11:7) Pavlus dedi ki: "benim ücretim nedir? Allah'ın mesajını sizlere ücretsiz veriyorum diye kendimi alçalttım mı? "
(Yasin suresi 13-27) Sizden hiçbir ücret istemeyenlere tabi olun. Bizim ücretimiz Allah'a aittir sizden hiçbir şey istemiyoruz.
(Matta 23:37) Peygamberleri taşlayan, kendisine gönderilenleri öldüren Yeruşalim! Sana kaç kez toplamak istedim, ama istemediniz."
(Yasin 18) "Siz bize kesinlikle uğursuzluk getirdiniz. Eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlarız. Ve bizden size çok acıklı bir azap dokunur." dediler.
HZ İSA'NIN ÇARMIHA GERİLMESİ KURANA AYKIRI MI?
"“Allah elçisi Meryem Oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük” demeleri yüzünden... Halbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uyma dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmemişlerdir."
(Nisâ Sûresi/157. Ayet)
"Savaşta onları siz öldürmediniz, onları Allah öldürdü; attığında da sen atmadın, Allah attı; bunu da müminlere kendinden güzel bir lutufta bulunmuş olmak için yaptı. Allah her şeyi işitmekte, her şeyi bilmektedir."
(Enfâl Sûresi/17. Ayet)
"Allah buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Ben seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni o inkârcılardan arındıracağım ve sana tâbi olanları kıyamet gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte, ayrılığa düşüp durduğunuz hususlarda aranızda hükmü o zaman ben vereceğim."
(Âl-i İmrân Sûresi/55. Ayet)
YUHANNA 10:18
[18] Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var. Bu buyruğu Babam'dan aldım.”
kuran'ın mevcut incili tasdik etmesi ve incil'de hz isa'nın öldürülmesi kesin olduğuna göre nisa suresi 157.ayeti paylaştığım diğer üç ayeti göz önünde bulundurarak anlamalıyız.
kuran isa ölmedi demiyor, isa'yı yahudiler öldürmedi diyor.
"Onu yutmaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecektir, ona her taraftan ölüm gelecek, ama ölmeyecektir; ardından da oldukça ağır bir azap vardır."
(İbrahim Sûresi/17. Ayet)
ölüm, allah'ın elindedir. sen birini vurup öldürdüğünde sana mecazen ÖLDÜRDÜ deriz aslında gerçekten öldüren rabbimizdir. normalde bir insan yanarsa 5 dakika içinde ölür ama cehennemde 500 yıl yanmalarına rağmen ölmeyecekler. enfal suresi 17.ayeti ve isa'nın öldürülmesini bu şekilde anlayın.
"Üstlerinde olan kuşlara bakmazlar mı ki, kanatlarını açarlar ve kapayıverirler. Onları Rahmân’dan başkası tutuvermez. Şüphe yok ki o, her bir şeyi görücüdür."
(Mülk Sûresi/19. Ayet)
kuşları havada tutan kuşların kanatları mı yoksa allah mı? oku fırlatan sen misin yoksa allah mı? ok isabet ettiğinde öldüren sen misin yoksa allah mı? isa'yı öldüren yahudiler mi yoksa allah mı?
VEHB BİN MÜNEBBİHE GÖRE HZ İSA ÇARMIHA GERİLDİ
(İbni Kesir / 3:55)
İLK DÖNEM MÜSLÜMANLARININ HRİSTİYANLIĞA BAKIŞINA ÖRNEK
Kabe'de müşriklerin putları ve resimleri yıkılmasına rağmen Hz İsa'nın tasvirlerine dokunulmamıştır. Hz Muhammed ve dört halife döneminde bu tasvirler kabede bulunmaya devam etmiştir.
Bunlardan en dikkat çekeni, Meryem ve İsa figürleriydi. ʿAṭāʾ ibn Abī Rabāḥ, Kâbe'deki bu figürleri görmüş ve Abdullah b. Zübeyr dönemine kadar bu figürlerin korunmuş olduğunu aktarmıştır. Ancak, 683 yılında yaşanan büyük bir yangında, Kâbe'nin iç kısmındaki figürler zarar görmüş ve yok olmuştur.
Yangın, Abdullah b. Zübeyr'in Kâbe'yi savunmak için Mekke'yi kuşatması ve Emevi ordusuyla çatışması sırasında meydana gelmiştir. Bu olayla birlikte, Meryem ve İsa'nın figürleri Kâbe'den silinmiştir.
1. İbn Hajar, Fath al-Bari
2. Abu l-Walid al-Azraqi, Akhbar Makkah
LUT PEYGAMBER MESELESİ
-
Burada Lut suçlu değil, masumdur; zira aklı yerinde değildir.
-
Lut'un kızları iyi niyetle yanlış bir içtihatta bulunmuşlardır. Onlar dünyadaki tüm insanların helak edildiğini zannetmiş ve soylarının tükenmesi endişesiyle bu işi yapmışlardır.
-
Peygamberlerin günah işlemez, masum olduklarına dair bir ayet yoktur. İsmet sıfatı tamamen bir uydurmadır. Yunus Peygamber’in Kur'an’da açıkça zalim olduğu yazılmaktadır, Âdem Peygamber de zalimlerden olmuştur. Bu durum ayetle sabittir.
-
Yusuf Peygamber’in Allah tarafından korunması, tüm peygamberlerin korunmasını gerektirmez. Nitekim Allah Peygamberimizi suikastlerden korumuşken, birçok peygamberi korumamıştır. Şehit edilen peygamberlerin varlığı sabittir. Örneğin Yasin Suresi’ne bakabilirsiniz.
-
Zina yapmak mı daha büyük günahtır, yoksa şeytan olmak mı? Şeytan, bir peygamberden daha fazla Allah ile konuşmuş ve ibadet etmekten dolayı bir melek gibi olmuştu. İmtihanda olan her varlık günah işleyebilir.
-
Musa Peygamber yanlışlıkla bir adamı öldürdüğü için katil sayılmıyorsa (ki insan öldürmek zinadan çok daha büyük bir günahtır), Lut Peygamber de farkında olmadan bir ilişkiye girdiği için zani sayılamaz.
-
Bu mesele neden Tevrat’ta anlatılmıştır? Ne gerek vardı? Elbette hikmetleri vardır; lakin unutulmamalıdır ki Kur'an’da da Lut’un kızlarıyla alakalı benzer bir problem vardır. Lut, kızlarını kapıya dayanan sapıklara teklif etmektedir. Eğer iyi niyeti bırakıp ateist gibi Allah’ın kitaplarına yaklaşırsak, Kur'an’daki bu meseleye bakarak Lut Peygamber’e gavat demek de mümkündür.
KUTSAL KİTAPLAR HAKKINDAKİ 63 SORUYA 63 CEVAP
1) Hz Muhammed pedofili midir? Hz Aişe ile 9 yaşında mı evlendi?
Hz. Muhammed'in kaç yaşında evlendiği Kur'an'da yazmamaktadır, bu bilgi Buhari'de yer almaktadır. Ancak bu hadis doğru veya yanlış olabilir. Eğer Buhari'nin her anlattığı tarihi bir gerçeklik olarak kabul ediliyorsa, o zaman peygamberin parmaklarından su akıttığı ve ayı ikiye ayırdığı gibi olayları da kabul etmeniz gerekir, çünkü aynı kitapta bunlar da geçmektedir. Aişe ile 9 yaşında evlendiği doğru kabul edilebilir, ancak ayı ikiye ayırma olayı bazı ateistler tarafından yalan olarak değerlendirilmektedir ve bu da bir çelişkiye yol açmaktadır. Bu hadisi doğru kabul etmeyen bazı ilk dönem İslam âlimleri, örneğin Ebubekir el-Esam ve İbnü'ş-Şübrüme bulunmaktadır. Hz. Ali ile Hz. Aişe arasında savaş olduğu da belirtilmektedir. Hz. Ali, küçük yaşlardan itibaren peygamberin yanında yetiştiği için bu durum bir fazilet olarak görülüyordu. Bu nedenle Hz. Aişe'nin de peygamberin yanındayken küçük yaşlardan itibaren bulunduğu ve bu rivayetin uydurulmuş olabileceği düşünülmektedir. Buhari'deki rivayet doğru olsa bile Hz Muhammed pedofili olmaz zira Hz Aişe ergenliğe girdikten sonra evlilik gerçekleşiyor. Eğer iddia edildiği gibi bir pedofili söz konusu olsaydı Hz Aişe'nin ergenliğe girmesi beklemezdi. Ergenlik sonrası ilişkilere pedofili denmez hebefili denir. Hebefili ise birçok ülkede suç değildir. Örneğin Fransa'da 11 yaşındaki kızlarla ilişkiye girmek serbestti ancak 2021 yılında yaş sınırı yükseltildi. Hz Aişe'nin zorla evlendirildiğine dair hiçbir kanıt da yoktur bilakis Hz Muhammed'e sevgisinden dolayı onu son derece kıskandığına dair hadisler vardır.
2) Hz. Muhammed gelini Zeynep ile mi evlendi?
Hayır, Hz. Muhammed'in bir oğlu olmadığı için gelini de yoktur. Zeynep, Hz. Muhammed'in kuzenidir ve Zeyd de onun evlatlığıdır. Hz. Muhammed, Zeynep ile Zeyd'i evlendirmiştir, ancak ayrılmak istediklerinde Zeyd'e engel olmuştur. Çünkü Allah, Zeynep ile Zeyd'in boşanması durumunda, Zeynep'i kendisiyle evlendireceğini bildirmiştir. Hz. Muhammed, bu durumu hissettiği için Zeyd'e boşanmamaları konusunda baskı yapmıştır, çünkü Zeynep ile evlenmek istememektedir. Allah’ın bu şekilde yapmasının elbette hikmetleri vardır.
Taberî’de geçen rivayetlerin tamamı uydurmadır. Peygamberimiz zaten Zeynep’i tanımaktadır; onu ilk defa görüp aşık olmuş değildir. Zeyd ile Zeynep’in boşanması konusunda da Hz. Muhammed’in herhangi bir zorlaması söz konusu olmamıştır.
3) Lut'un kızlarıyla yatması peygambere iftira değil midir?
Lut ve iki kızı, helaktan kurtulup bir mağaraya sığınmışlardır. Kızlar, tüm dünyanın helak olduğuna ve insanlık neslinin tükendiğine inanmışlardır. Bunun üzerine babalarını sarhoş edip, haberi olmadan onunla ilişkiye girmişlerdir. Burada kötü bir niyet bulunmamaktadır. Lut, tamamen masumdur çünkü hiçbir şeyden haberi yoktur ve günah işlememiştir. Günahı işleyenler, Lut’un kızlarıdır. Allah, her peygamberi korumak zorunda değildir; zira Adem ve Yunus peygamberlerinin zalimlerden olduğu Kur'an’da sabittir.
4) İncil’de İsa’nın Allah’ın oğlu olduğu yazıyor, bu küfür değil midir?
İncil’deki "Allah’ın oğlu" ifadesi tamamen mecaz anlam taşır. İsa (aleyhisselam), imtihan olmak amacıyla mecazlar ve benzetmeler kullanarak konuştuğunu İncil’de belirtmiştir. İncil’deki ifadelere göre, salih her insan Allah’ın çocuğudur. İsa da salih bir kul olduğu için o da Allah’ın çocuğu sayılmaktadır. İncil’deki baba-çocuk ilişkisi, Tanrı ile insan arasındaki manevi bağı anlatmak amacıyla bir metafor olarak kullanılmıştır. Kur’an ise bu ilişkiyi Rab ve Abd terimleriyle anlatmaktadır. Ameller, niyetlere göre değerlendirilir. Eğer bir kişi, “Rabbim” ya da “Efendim” gibi ifadeleri iyi niyetle kullanırsa, kafir olmaz; ancak art niyetle kullanırsa kafir olur. Allah’a "baba" demek de aynı şekilde, iyi niyetle yapıldığında küfür oluşturmaz, ancak kötü niyetle yapılırsa küfür olur.
5) İncil’de Teslis Savunuluyor mu?
İncil, baştan sona benzetmeler ve mecazlarla dolu olmasına rağmen, teslis gibi açıklanması gereken bir konu hakkında tek bir örnek bile bulunmamaktadır. Çünkü teslis öğretisi İncil’de yer almaz. Bir kiliseye gidip teslisi sorun; size mutlaka yumurta, karpuz gibi örneklerle teslisi rasyonalize etmeye çalışacaklardır. Oysa baş öğretmen İsa, en ufak bir konuyu bile 40 farklı örnekle açıklarken, teslisi unutmamış olmalı. İncil’de açıkça İsa’nın Allah’tan ayrı olduğu ve O’nun kulu olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, Allah’ın tekliğine de vurgu yapılmaktadır.
6) Kur’an’da Allah göktedir, sandalyeye oturmuştur deniyor doğru mu?
Eski kutsal kitapların başına ne geldiyse, Kur'an’ın da başına aynısı gelmiştir. Mecaz ifadeleri hakikat olarak kabul eden bazı kimseler yüzünden böyle bir algı oluşmuştur. Kur'an’da gözlerin Allah’ı göremeyeceği fakat Allah’ın gözleri gördüğü açıkça yazmaktadır. Ayrıca, Allah’ın bize şah damarımızdan daha yakın olduğu belirtilmektedir. "Huvallahu fissema ve filard" yani Allah hem gökte hem yerdedir. Nereye dönerseniz dönün, orada Allah’ın yüzünü bulacaksınız.
7) İncil’de İsa’nın soy ağacı çelişkilidir.
Hayır, değildir. Örneğin, İncil’de İsa'nın yasal babası olarak Yusuf’tan bahsedilir, fakat İsa aslında babasızdır. Buradaki "baba" ifadesi mecaz anlam taşır. Aynı şekilde, bazen bir kadının kocası öldüğünde yerine kardeşi geçer; bu durumda soyağacında babanın adı değil, amcanın adı yer alır. Ayrıca bir insanın birden fazla ismi olabilir; örneğin, "Ahmet oğlu Ali" yerine "Yaşar oğlu Ali" yazılması çelişki değildir, çünkü kişinin adı Ahmet Yaşar olabilir. Bazen soyağacında atlamalar da olabilir. Örneğin, benim babamın adı Muhammed, dedemin adı ise Mehmet. Bana doğrudan "Mehmet oğlu Habil" derseniz, bu yanlış olmaz. Hatta "Adem oğlu Habil" derseniz de yanlış olmaz. Çünkü Adem (aleyhisselam) ile benim aramdaki tüm dedeler atlanabilir.
8) Kur’an ve Tevrat çelişiyor, İsmail mi İshak mı kurban edildi?
Kur'an’da açıkça isim verilmez, ancak üstü kapalı olarak İshak’tan bahsedildiği görülebilir. Saffat Suresi’nde baba ve oğul imtihanı başarıyla atlattıktan sonra Allah, İshak’ı müjdeliyor. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, İshak’ın doğumla değil, peygamberlikle müjdelendiğidir. Bu ayrıntıyı yanlış yorumladıkları için bazıları çelişki olduğunu düşünmüşlerdir.
9) Kur’an ve İncil çelişiyor, İsa çarmıha asıldı mı, asılmadı mı?
Kur’an, İsa’nın öldürülmediğini söylemez, sadece Yahudilerin onu öldürmediğini ifade eder. Yahudiler, İsa’yı öldürdüklerini zannediyorlardı ama bu doğru değildi, çünkü canı Allah alır. Enfal Suresi’nde "Sen atmadın, Allah attı" ve "Onları sen öldürmedin, Allah öldürdü" denildiği gibi, bu da aynı gerçeği yansıtır. Kafirler, İsa’yı öldürerek ondan kurtulacaklarını düşünüyorlardı, fakat aslında İsa’yı katlederek onu şehitlik makamına yükselttiler.
10) Kur’an’a göre Tevrat ve İncil tahrif mi edildi?
Tahrif, illa kelime ekleyip çıkarmakla olmaz, mecazlara hakikat denildiğinde tahrifin en büyüğü yapılmış olur. Eski kitapların tahrifi ya bu şekilde ya da Talmud gibi ekstra kitaplar yazılarak yapılmıştır. Allah’ın kelimeleri değişmemiştir. Kur’an, Ehli Kitap’ın yanındaki ve elleri arasında okudukları kutsal kitabı tasdik etmiştir, bu durum onlarca ayette geçmektedir. Hz. Muhammed de elimizdeki Tevrat’a iman ettiğini hadislerde açıkça ifade etmiştir. Tabiinden Vehb bin Münebbih de İncil ve Tevrat’ı şu anki haliyle kabul etmiştir.
11) Tevrat’ta Tanrı yoruldu diyor.
Aslında "yapılan işten geri çekilme" anlamında olan bir kelime direkt yoruldu diye çevirilmiştir. Kelimeyi "yorgunluk" olarak kabul etsek dahi bu ifade mecazdır ve yaratmayı tamamlayıp bıraktığı anlamına gelir. Çünkü Yeşaya Kitabı’nda Tanrı’nın yorulmadığı açıkça anlatılmaktadır.
12) Tevrat ve Kur’an’da evrenin yaratılışı çelişkili iddiası
Fussilet Suresi’ne bakarsanız, Tevrat’taki yaratılış hikayesinin tekrarlandığını görürsünüz. Her iki kitapta da Tanrı önce yeryüzünü yaratıyor, sonra göğe yönelip onu düzenliyor. Anlatılanlar günümüz bilimiyle tevil edilebilir, ancak ben düz dünyaya inanıyorum ve modern astronomiyi reddediyorum.
13) Tevrat’ın bir ayetinde Davut’un 700 araba sürücüsü ve 40 bin atlı askeri öldürdüğü yazıyor, diğer ayette 7000 araba sürücüsü ve 40 bin piyade öldürdüğü yazıyor. Hangisi doğru?
Verilen rakamlar kesin değildir, yaklaşık rakamlardır. Saffat Suresi’nde Hz. Yunus’un 100 bin veya daha fazla kişiye gönderildiği belirtilir. Tevrat’taki durum da böyledir. Verilen 40 bin sayısı gibi 700 ve 7000 sayıları da mutlak değildir. Bir at arabasının tek bir sürücüsü olmaz; birden fazla sürücüsü vardır ve piyadeler bazen at arabasında, bazen dışında yer alırlar. Günümüzdeki karşılıkları mekanize piyadelerdir.
14) Kur’an’da Musa’yı nehirden alan Firavun’un karısıdır, Tevrat’ta ise kızıdır, hangisi doğru?
İkisi de doğrudur. Firavunlar ensest evlilik yaparlardı, dolayısıyla Firavun’un karısı aynı zamanda kızıdır.
15) Kur’an’da Süleyman kafir olmadı der, Tevrat’ta ise kafir olduğu yazıyor, hangisi doğru?
Kur’an’daki bağlam büyücülük işleri hakkındadır. Süleyman, cinleri ve büyüyü kullandığı için kafir olmamıştır. Tevrat’taki bağlam ise farklıdır. Süleyman’ın putperest eşleri de vardı ve onları sevdiği için, rahatça ibadet etmeleri adına onlara tapınak inşa etmiştir. Bu yüzden Süleyman azarlanmış ve kadınlarının peşinden gitmesi yani onlara tabi olması söz konusu olmuştur. Ancak putlara tapması denmemektedir, kafir olduğu da söylenmemektedir.
16) Kuran'da İbrahim'e gelen elçiler yemek yemedi deniyor, ama Tevrat'ta ise yemek yedikleri yazıyor, hangisi doğru?
Kuran'ın kendi içinde bile aynı hikaye üç farklı surede farklı detaylarla anlatılmıştır (Hud 69, Zariyat 24, Hicr 51). Bu durum kutsal kitapların üslubuyla alakalıdır. Hatta Firavun ve Musa kıssasında da Kuran, aynı hikayeyi Şuara ve Araf surelerinde farklı kelimelerle anlatır. Kuran'da İbrahim'in misafirlerine ikram ettiği buzağının yenmediği yazıyor, hiç yemek yemedikleri yazmıyor. İbrahim'in sofrasında et, süt ve yoğurt vardır. İbrahim ısrar edince elçiler et hariç sofradaki diğer şeyleri yiyorlar.
17) Kuran'da İbrahim kıssası üç farklı şekilde anlatılıyor, hangisi doğru?
Bir önceki itirazda cevapladım. Kuran, Tevrat'taki anlatımla paralel bir şekilde aynı olayı farklı üsluplarla anlatır.
18) Barnabas İncilini niye kabul etmiyorsunuz?
Barnabas İncil'inde İsa Mesih değildir, Hz. Muhammed Mesih'tir. Bu bilgi Kuran'la çelişir çünkü ayetlerde İsa'nın Mesih olduğu açıkça yazmaktadır. Barnabas incili sonradan yazılan sahte bir incildir.
19) Tevrat'ta Süleyman'ın ahırları 4 bin mi 40 bin mi?
Türkçeye "ahır" olarak çevrilen kelime aslında farklı anlamlara gelir. İşin doğrusu şudur: Süleyman'ın 4 bin tane ahırı vardı, her bir ahırın içinde 10 tane bölme bulunuyordu. Bunlara "ahırcık" diyebiliriz.
20) Tevrat'ta İsrail'in Yahwe ile güreşip onu yenmesi anlatılıyor. Bir insan Tanrı'yı nasıl yener?
Yahwe ile kastedilen Allah değildir, Allah'ın elçisidir. Buna "temsilci ilkesi" yani "el shaliach" denir. Örneğin, "Türkiye PKK'lı teröristleri öldürdü" cümlesinde Türkiye ile kastedilen aslında adı Ahmet, Mehmet olan askerlerdir. Yakup Aleyhisselam bir melekle güreşip onu yeniyor. Kısacası, bu bir ad aktarmasıdır. Mısır'dan çıkış 7'de Allah, Hz. Musa'ya "Seni Firavun'a karşı Tanrı yaptım" der. Bu tarz ayetlerin mecaz olduğu açıktır. Zaten Hoşea 12.ayette Yakup'un güreştiği kişinin melek olduğu yazmaktadır.
21) Tevrat'ta Hz. İsa ve Hz. Muhammed müjdelenmiş midir?
Evet, Yeşaya 42. bölümde, bağırıp çağırmayan, barışçıl, körlerin gözünü iyileştiren birinden bahsedilmektedir. Bu, Efendimiz Hz. İsa'dır. Devamında ise savaşçı bir efendinin geleceğinden bahsedilmektedir. Kedar halkının ve Sela Dağı'nda oturanların gelecek kişiden dolayı Allah'ı hamd etmeleri isteniyor. Kedar halkı Araplardır, Sela Dağı ise Medine'dedir. Hezekiel 27'ye bakabilirsiniz, Araplar Kedarlılardır. Savaşçı efendi ile kastedilen Yahwe'dir diyen Yahudilere El Shaliach ilkesini hatırlatmak isterim. Yuhanna 1:24'te Yahudiler gelmesi beklenen 3 peygamberden bahsetmektedir. Biri İlyas (Yahya) diğeri Mesih (İsa) sonuncusu da Muhammed'tir. Ayrıca Matta 21'de Yahudilerin İsa'yı şehit etmesinden tutun dine hizmetin başka bir ulusa (Araplara) geçmesine kadar birçok şey bağ-bağcı metaforu üzerinden anlatılmaktadır.
22) Tevrat'ta Şelah, Arpakşad'ın oğlu diye geçiyor ama Luka İncili'nde Kenan'ın oğlu diye geçiyor. Hangisi doğru?
Soyağacında isim atlamaları olabiliyor. Örneğini daha önce 7. maddede zikrettim. Şelah, Kenan'ın oğludur. Kenan da Arpakşad'ın oğludur. Tevrat'ta Kenan adı zikredilmemiştir çünkü Allah, Kenan halkına karşı öfkelidir. Bu üslup, Kuran'da da görülmektedir. Örneğin, Nuh Aleyhisselam'ın kafir oğluna Allah, "O senin oğlun değil" demektedir. Yani Allah, kötü bir kimsenin soy bağını inkar eder.
23) Kuran'da Zekeriya kaç gün konuşamadı?
Meryem 10'da, Zekeriya üç gece konuşmuyor; Ali İmran 41'de ise üç gün konuşmuyor. Bence izaha bile gerek yok. Çelişki diye ortaya atılan iddialar, genellikle bu türden iddialardır. İbret olması için paylaşıyorum.
24) Kuran'da Yahya'nın adının daha önce hiç kimseye verilmediği yazmakta, fakat Tevrat'ta Yohanan (Yahya) adında biri geçiyor.
Meryem Suresi 7. ayetteki "Semiyyan" ifadesi, yine Meryem Suresi 65. ayetteki "Semiyyan" gibi çevirilse, bir sorun kalmayacak. Kuran, "Yahya'nın adı daha önce yoktu" demiyor, "Yahya gibi kimse yoktu" diyor. Nitekim Matta 11:11'de Yahya'nın eşsizliği vurgulanmaktadır.
25) Luka 22: "Yanınıza asa dahil hiçbir şey almayın." Markos 6: "Yanınıza sadece bir asa alın." diyor. Hangisi doğru?
İkinci asayı almayın, yalnızca bir asa olsun anlamında diyor.
26) Luka İncili 2:48'te "Annesi ve babası İsa'yı endişe içinde aradılar." yazmakta. Hani İsa babasızdı?
Meryem, İsa'nın öz annesidir, Yusuf ise Meryem'in kocasıdır. Bebekliğinden beri İsa'ya baktığı için onu evladı gibi görmektedir. Yusuf'la İsa'nın aralarında biyolojik değil manevi bir bağ vardır.
27) Allah görülür mü? Görülmez mi?
Allah'ın görüldüğünü ifade eden ayetlerin tamamı mecazdır. Kutsal kitaplarda Tanrı'nın görülemeyeceği defalarca vurgulanmıştır. Timoteos 6: "Tanrı'yı hiç kimse görmemiştir ve göremeyecektir." Eyüp 23: "Hangi yöne gidersem gideyim onu göremem." Enam 103: "Gözler Allah'ı göremez."
28) Kutsal Ruh Allah mı?
Yuhanna 4: "Tanrınız ruhtur." Eyüp 33: "Tanrı'nın ruhu beni yarattı." Secde 9: "Allah Adem'e ruhundan üfledi." Bu ayetler Allah'ın ruh olduğunu açıkça anlatmaktadır. El Shaliach ilkesi veya ad aktarmasına göre bazen Allah'ın elçilerine de ruh adı verilmektedir. Kadir 4: "Melekler ve ruh yeryüzüne inerler." Burada ruhtan kasıt Allah'ın bir meleğidir.
29) Allah ateştir ne demektir?
Nur 35: "Allah göklerin ve yerin nurudur." Nur ateş demektir. Yasanın Tekrarı 4: "Rab sizinle ateşin içinden konuştu ama onu göremezsiniz. Sakın onun heykelini yapmayın. Sizin Rabbiniz yakıp yok eden bir ateştir." Bu ifadeler görüldüğü üzere mecazdır. Matta 3: "Ben sizi suyla vaftiz ettim ama benden sonra gelecek olan sizi kutsal ruh ve ateşle vaftiz edecek." Yani manevi arınma kastedilmiştir, hiçbir Hristiyan gerçekten ateşle temizlik yapmaz. Allah'ın ateş oluşu da ruh oluşu gibidir. Ruh Arapça "rüzgar" anlamına gelir ve rüzgarın kendisi görünmez ama tesiri görünür. Buradan kinaye olarak rüzgar kelimesi Allah için kullanılmıştır, ateş de şeffaf ve güçlü olması hasebiyle Allah için mecazen kullanılmıştır.
30) Allah'ın sıfatları zatının aynısı mı gayrısı mı?
Allah bizlere kendisini ateş (nur) ve rüzgar (ruh) olarak tanıttıktan sonra Allah'ın nuru ve ruhu diyerek bu iki şeyi sıfat tamlaması şeklinde de kullanmıştır. Demek ki sıfatlar zatın bir yönden aynısıdır, bir yönden ise gayrısıdır. Bu durum mantığın özdeşlik ilkesine aykırı değildir. Tabiatta gözlemlenen bir fenomendir. Ateş, sıcaklık ve parlaklıktır, ama bu iki sıfat ateşin hem aynısıdır hem ondan ayrı bir şeydir. Kürenin yarıçapı küreyi oluşturan cüzlerden biridir ve küreden tamamen ayrı bir şey değildir, ama yarıçap = küre de değildir.
31) Kuran'da "Mesih Allah'ın oğludur" diyenler kafir oldu yazmaktadır ama İncil'de İsa Allah'ın oğludur denmektedir. Bu çelişki değil mi?
Ameller niyetlere göredir. Hristiyanların kafir olma sebebi, "İbnullah" ifadesini mecazen değil, hakiki manada kullanmalarından dolayıdır. Hatta İsa hakkında Kuran "Kelamullah" diyerek daha ağır bir ifade kullanmıştır. Kelam, Allah'ın bir sıfatıdır ve sıfatlar zatın bir parçasıdır. İsa Allah'ın bir parçası olduğuna göre İsa da Allah'tır yorumu, Kuran'dan hareketle yapılabilir. Ancak Müslümanlar burada derler ki "Bu yorumu yapmaya hakkınız yok, zira Kuran'ın diğer ayetleri buna izin vermez." Evet, aynen güzel kardeşim, İncil'in diğer ayetleri de "İbnullah" ifadesini gerçekten senin anladığın kötü anlamda kullanmamıza izin vermez. "İbnullah", "Kelamullah" ifadeleri tıpkı "Habibullah" ifadesi gibi mecazdır ve kim art niyetle kullanırsa o kafirdir. Bir kişi "Allah'a tapıyorum." cümlesiyle bile kafir olabilir, mesela Allah kelimesi ile bir ineği kastetmişse o kişi kafirdir.
32) Üzeyir kimdir? Hiçbir Yahudi Üzeyir Allah'ın oğlu demezken Kuran neye dayanarak böyle bir bilgi vermiştir?
Üzeyir tıpkı Mesih gibi bir sıfattır, isim değildir. Mesih nasıl İsa ise, Üzeyir de Azaryahu yani Enok yani İdris peygamberin Arapçalaştırılmış sıfatıdır. Üzeyir'in Allah'ın oğlu olduğunu iddia eden güncel bir Yahudi topluluğu yoktur, tıpkı Maide suresi 64. ayette anlatılan Allah'ın cimri olduğuna inanan Yahudilerin olmaması gibi. Şu an öyle bir topluluğun olmaması geçmişte Yahudilerin bir zaman diliminde bunu yapmadıklarına delil olmaz. Kuran'ın kendisi bir kaynaktır. Kuran böyle bir olayı haber veriyorsa, bu haber doğrudur. Ayetin bağlamı, kafirlerin akıl yürütme tarzlarının benzer oluşuna yönelik bir eleştiri kapsamındadır. Zariyat 53'te olduğu gibi nesiller geçmesine rağmen kafirlerin argümanları hiç değişmez, zira yamuk cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
33) Yahudiler Malaki 4:5'e dayanarak İsa'nın sahte peygamber olduğunu iddia ederler. İlyas gelmedi ki İsa gelsin.
Malaki 4'te İlyas ile kastedilen Yahya'dır. Mesela (1. Krallar 17) İlyas çölde sade hayat yaşayan bir peygamberdir. (Matta 3) Yahya da çölde sade hayat yaşayan bir peygamberdir. Hayatlarının benzerliğinden ötürü Yahya'ya İlyas denmiştir. Yani İlyas gibi bir adam gelecektir. (Matta 17:10) Hz. İsa, beklenen İlyas'ın aslında Yahya olduğunu söylemiştir. Bu duruma antonomasia denir. Örneğin, Muhammed Ali çok iyi bir boksördür. Eğer bir boksör yenilmez ve iyi dövüşürse, ona Muhammed Ali lakabı takılabilir. Çünkü iyi boksörlük bu isimle özdeşleşmiştir. İşte bu mantıkla Yahya peygambere İlyas denmiştir, zira İlyas nebi, çölde sufi bir hayat sürmesiyle meşhurdur. (Luka 1:17) Yahya nebi İlyas'ın gücüne sahiptir.
34) Pavlus hain midir yoksa bir kahraman mıdır?
Pavlus, zalim biri iken Hz. Ömer gibi hidayet nasip oluyor ve Allah'tan vahiy alarak Hristiyanlığı yaymaya başlıyor. Rahat ve saygın bir hayatı bırakarak Allah yolunda zulüm görmesi, onun samimiyetine delildir. Hayatının sonunda ise şehit oluyor. Hikayesi Yasin suresinde anlatılmaktadır. Pavlus, Barnaba ve Yuhanna'nın başından geçenler İncil'de detaylı şekilde, Kuran'da ise özetle geçmektedir.
35) Bir Havari nasıl kafir olabilir? İsa'ya ihanet eden havari nasıl öldü? Kendisi mi astı yoksa bağırsakları mı döküldü?
Hz. Muhammed'in bazı vahiy kâtiplerinin de kâfir olduğu bilinmektedir. Hepimiz bir imtihandayız. İsa'nın Yahuda adlı havarisi maalesef dinden çıkmış ve para karşılığında İsa'yı ispiyonlamıştır. Daha sonra pişman olmuş ve ona verilen paraları Yahudilere fırlatmıştır. Yahudiler bu parayla bir tarla satın almış, Yahuda ise gidip o tarlada kendini asarak öldürmüştür. Cesedi yere düşmüş ve bağırsakları dışarı dökülmüştür.
36) Kutsal kitaplara ekleme çıkarma yapılmadığını nereden biliyorsunuz?
Tevrat’a ekleme-çıkarma yapılması mümkün olsaydı, Yahudiler ekstradan Talmud ve Midraş gibi kitaplar yazmazdı. Ayrıca Tevrat’taki kendilerini eleştiren ayetleri veya İsa’nın gelişini müjdeleyen ayetleri çıkarırlardı.
İncil’e ekleme-çıkarma yapılabilseydi, Papalık kendi emir ve yasaklarını İncil’e eklerdi. Teslis öğretisiyle ilgili açık ayetler koyulurdu, ya da İsa’nın kul olduğunu belirten ifadeler çıkarılırdı.
Kuran’a ekleme-çıkarma yapılabilseydi, sahabeler arasındaki anlaşmazlıklarda tarafların lehine ayetler eklenirdi. Örneğin, Hz. Ali’nin veya Emeviler ile Abbasilerin lehine hiçbir ayet Kuran’da yoktur. Bunun yanında, her üç kitabın da on binlerce eski el yazması vardır ve bu belgeler arası uyum, kutsal kitapların değiştirilmediğini gösterir.
37) Ameleklerin eşeklerini niye öldürdünüz? Tanrı neden böyle abes bir işi emretti?
Allah, oğlunuzu kesmenizi bile isteyebilir. Ameleklerin eşekleri ganimet malıdır. Allah, kullarını terbiye etmek için ganimet alınmasını yasaklamış olabilir. Bu emirler ilahi hikmet çerçevesindedir. Örneğin, cumartesi günü balık avlama yasağı da dışarıdan gereksiz görünebilir. Ancak bu yasak, kulları imtihan etmek ve dünya sevgisini kalplerinden çıkarmak gibi birçok hikmet barındırır.
38) Tevrat'ta soykırım ve şiddet ayetleri
Ahkaf 25: "Rabbin emriyle her şeyi yok eden bir rüzgar."
Rüzgar gerçekten Allah ve Melekler ve kainat dahil her şeyi yok mu etti? hayır bu sadece bir mecaz bir mübalağa.
Tesniye 7: "Düşman uluslara acıma, onları yok et."
Bu ayet de mecaz ve mübalağadır.
Buhari, Ğarkad hadisi: "Öyle bir zaman gelecek ki tüm Yahudiler katledilecek hatta bir taşın arkasına saklansa taş dile gelip haber verecek."
Bu hadis de tıpkı tevrat gibi mübalağa içerir zira her yahudi zalim değildir, kundaktaki çocuklar bile yok edilecek anlamı çıkarılmamalıdır.
Samuel 15: "Amalekler İsraillilere zulmettiler. Kadın, erkek, çocuk, hayvan herkesi öldür. Günahkar olan Amalekleri öldür. Savaş bitti Amalek kralı esir düştü. Ona dendi ki: "Sen insanları öldürerek kadınları nasıl çocuksuz bıraktıysan ben de seni öldürüp anneni çocuksuz bırakacağım."
Tevrat'ta soykırım yoktur sadece mübalağa ifadeleri ve cımbızlanmış ayetler vardır. Tevrat her şeyi abartarak söyler. Kuran'da da benzer üslup vardır.
Yeşaya 11: "Kurtla kuzu yan yana dolaşacak, parsla oğlak birlikte uyuyacak, ineklerle aslanlar beraber dolaşacak, bebekler yılanlarla oynayacak."
Barış ortamı nasıl mübalağa edilerek tasvir ediliyor dikkat edin.
Çıkış 22: "Bir yetimin gözyaşını dökerseniz sizi mahvederim."
Tesniye 24: "Çocuklar babaları yüzünden öldürülmez."
Hezeikel 18: "Herkes yaptığının karşılığını alacak, hiç kimse başkasının yükünü taşımayacak."
Levililer 19: "Aranızdaki yabancıyı kendiniz gibi seveceksiniz."
Özdeyişler 25: "Eğer düşmanın açsa onu yemek ver, susamışsa ona su ver."
39) Tevrat'ta Allah: "Bize benzeyen insan yapalım." diyor. Bu şirk değil mi?
Bu ifade, sahih bir hadiste de geçer: "Allah Adem’i kendi suretinde yarattı." Eğer bu şirktir diyorsanız, bu ifadeyi nakleden Hz. Muhammed ve tüm raviler de müşrik olur.
Leyse ke mislihi şey'un (Şura 11) ayeti, Allah’ın hiçbir şeye benzemediği anlamında değil, Allah gibi ikinci bir varlık olmadığını ifade eder. Subuti sıfatlar (ilim, irade, kudret, hayat gibi) Allah’ta olduğu gibi mahlukatta da vardır. Zati sıfatlar ise sadece Allah’a mahsustur.
40) Tevrat'ta "Tanrı insan değil ki pişman olsun" denirken, başka bir yerde "Tanrı insanı yarattığına pişman oldu" deniyor. Hangisi doğru?
Tevrat’ta, "Tanrı’nın yüreği sızladı, kederlendi" yazmaktadır. İbranice orijinal metinde pişmanlık kelimesi geçmez. Buradaki ifade, insanın kötülüklerinden dolayı Allah’ın razı olmadığını anlatır. Bu tür ifadeler mecazdır ve Allah’ın rahmet ve azametini vurgular. Meryem 90'daki "Allah’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler çatlayacak" ifadesi de benzer bir anlatım tarzıdır.
41) Allah’ı kimse gördü mü, görmedi mi?
Allah’ın görülmez olduğu ayetlerde açıkça belirtilmiştir. Hz. Musa’nın Allah’ı görme isteğine "Beni asla göremezsin" (Len terani) cevabı verilmiştir. İleride göreceksin ifadesi kullanılmamıştır. Allah’ın görülmesiyle ilgili tüm ayetler mecaz anlamda değerlendirilmelidir. Allah’ı gördüğünü söyleyenler aslında meleklerini görmüşlerdir. Elçi olan varlıklar, Allah adına hareket ettikleri için mecazi anlamda "Allah" denilebilir. Zaten Tevrat'ta "Rabbin meleğini gördük." anlamında ifadeler mevcuttur.
42) "Melekler ona 50 bin yılda yükselir" ayeti Allah’ın gökte olduğuna bir delil midir?
Hayır. Ayetin öncesi ve sonuna bakıldığında, 50 bin yılda ulaşılacağı belirtilen şeyin Allah değil, kafirlerin alay ettiği cehennem azabı olduğu anlaşılır. Mearic 6: "Kafirler o azabı uzak görüyor, biz ise yakın görüyoruz." 50 bin yıllık mesafe uzak görünse de Allah isterse cehennemi bir anda getirebilir.
43) İsa Davud’un oğlu mu, değil mi?
İsa, Davud’un torunudur. Davud ile İsa arasındaki nesiller atlanarak "Davud oğlu" denmiştir. Bu, "Ben Adem’in oğluyum" demek gibidir. Kur’an’da Hz. Meryem’e "Ey Harun’un kız kardeşi" denmesi de buna benzer; arada yüzyıllar olmasına rağmen ifade mecaz anlam taşır.
44) Yusuf’un babası Yakup mu, Eli mi?
Yusuf'un yasal babası Yakup'tur, Biyolojik babası Eli'dir. Yahudilerde levirat evlilik geleneği gereği, amca yerine baba, baba yerine amca yazılabilir. Tesniye 25’e göre, bir abi ölünce erkek kardeş yengesiyle evlenir. Bu tür ifadeler bilmeyenler için soy ağaçlarında karışıklığa sebep olabilir.
45) Yusuf Peygamber kıssası Kur’an’da farklı, Tevrat’ta farklı. Hangisi doğru?
İkisi de doğrudur. Kur’an bir hikayeyi anlatırken bazı detayları atlayabilir. Bu, çelişki anlamına gelmez. Özetleme ve detay verme durumu farklılık gösterebilir.
46) Hangi İncil’e inanalım: Luka mı, Yuhanna mı?
İncil, "müjde" demektir. Kitap organize edilmiş ilahi bilgiler bütünüdür. Luka, Yuhanna, Matta gibi metinler, Kur’an’daki sureler gibi düşünülebilir. Müslümanlar, tıpkı Kur’an gibi tek bir kitap bekledikleri için yanlış anlamaktadır. Ayrıca, Hz. İsa’nın sahabeleri Allah’tan vahiy almaya devam etmişlerdir. Bu nedenle Luka ve Yuhanna gibi metinler vahiy ürünüdür. Müslümanlar Hz İsa'nın sahabelerini de Hz Muhammed'in sahabeleri gibi vahiy almayan normal insanlar zannettikleri için incilin yapısını anlamamaktadırlar.
47) Harun Hor Dağı’nda mı, Mosera’da mı öldü?
Harun, Mosera bölgesindeki Hor Dağı’nda vefat etmiştir.
48) Tevrat’ta Yahudilerin üstün ırk olduğu yazıyor. Bu ırkçılık değil mi?
Allah’ın bir millete fazladan nimet vermesi, o milleti üstün bir konuma getirebilir. Ancak bu üstünlük ontolojik değil, verilen nimetlerle ilgilidir. Allah’a isyan eden Yahudiler Tevrat’ta sık sık aşağılanır. Yahudiler çölde 40 yıl boyunca rezillik içinde yaşamışlar ve tüm milletlerden aşağı bir halde kalmışlardır.
49) Saul’un kızı Mikal’ın çocuğu olmadı mı, yoksa 5 oğlu mu vardı?
Mikal’ın öz çocuğu olmamıştır. 5 çocuk, aslında onun yeğenleridir. Bu, bir öğretmenin öğrencilere "evlatlarım" diye hitap etmesi gibidir.
50) Ahazya 22 yaşında mı, 42 yaşında mı kral oldu?
Kuran; Yahudilerin elindeki Tevratı, Hristiyanların elindeki İncili tasdik eder. Dolayısıyla ibranice masoretik metinler esas alındığında Ahazya'nın 42 yaşında kral olduğunu söylemek gerekir.
51. Allah, Kur’an’ı koruyacağını söylüyor ama İncil ve Tevrat için böyle bir söz yok mu?
Kur’an’da "Zikri biz indirdik, biz koruyacağız" ayeti geçer. "Zikir ehline sorun" ayetiyle Zikir = Tevrat ve İncil olarak anlaşılırsa Allah, bu kitapları da koruyacağını belirtmiştir. Yeşaya 40 ve Matta 5 ayetlerinde Allah, Tevrat ve İncil'i koruyacağını söylemektedir.
52. Bir Müslüman, Tevrat’taki hükümlere uymak zorunda mı?
Hayır. Maide 48’de Allah’ın her ümmete farklı şeriatlar verdiği, Müslümanların kendi şeriatından sorumlu olduğu belirtilir.
53. Matta’da Yahya, İlyas’tır denirken Yuhanna’da Yahya, İlyas olmadığını söylüyor. Hangisi doğru?
Yahya, reenkarne olmuş bir İlyas değildir, ancak İlyas’a benzeyen bir görev üstlenmiştir. İsa, Yahya için "İlyas’tır" derken mecazi bir benzetme yapmıştır.
54. İsa, vaftizden sonra 40 gün çölde mi kaldı yoksa 3 gün sonra düğüne mi katıldı?
İkisi de doğru. Peygamberler tayyi mekan (mekan değiştirme) yapabilir. İsa, çölde olduğu dönemde mucizeyle düğüne gidebilir.
55. İblis, İsa’yı önce tapınağa mı yoksa yükseklere mi çıkardı?
Matta, olayları kronolojik sırayla anlatır; doğru sıralama Hz İsa'nın önce tapınağa, sonra yükseklere çıkarılmasıdır. Luka ise sıralamaya önem vermediği için Olayları zamansal bir sıralamayla anlatmaz. Dikkat edilirse Luka, olayları "önce - sonra" diye değil "ve" bağlacıyla birbirine bağlar.
56. İsa, Fısıh Bayramı’nın ilk günü mü yoksa arefesinde mi idam edildi?
İkisi de doğru. Farklı bölgelerde takvim farklılıkları nedeniyle bayram günleri değişebiliyordu. Örneğin Türkiye 04/06/2017 gününde bayram kutlarken Suriye ve Azerbaycan bir gün sonra 5 Haziran'da ramazan bayramını kutladı.
57. İsa, çarmıha saat 9’da mı yoksa 12’de mi gerildi?
Roma saatine göre 9’da, Yahudi saatine göre ise 12’de çarmıha gerilmiştir.
58. Çarmıhı İsa mı taşıdı yoksa Simon mu?
İkisi de doğru. Önce İsa taşımış, ardından Simon’a devredilmiştir. Bu detaylar birbirini tamamlar.
59. İsa’ya kırmızı mı yoksa mor kaftan mı giydirildi?
İkisi de doğru. Kırmızı ve mor, birbirine yakın tonlardır ve farklı gözlemlerle böyle kaydedilmiş olabilir.
60. İsa’dan yardım isteyen kadın Kenanlı mı, Fenikeli mi?
İkisi de doğru. Kenanlı, atalarını ifade ederken Fenikeli, yaşadığı bölgeyi ifade eder. Aynı kişinin farklı bağlamlarda tanımlanmasıdır. Örneğin Paris'te yaşayan Osmanlı Hanedanı bir kişiye hem "Parisli" hem "Osmanlı" denebilir hatta geçmişine atfen "İstanbullu" dahi denebilir.
61. Nuh, her canlıdan kaç çift aldı?
Genel olarak her canlıdan bir çift aldığı belirtilir. Ancak ayrıntılı açıklamada, otçullar ve kuşlardan 7’şer çift, zararlı vahşi hayvanlardan ise bir çift aldığı yazılır. Genel ve özel ifadeler birbirini tamamlar, çelişki yoktur.
62. Yehoyakin kaç yaşında kral oldu, 18 mi 8 mi?
İkisi de doğru. Bu durum, naiplik sisteminden kaynaklanmaktadır. Yehoyakin’in babası ona 8 yaşında naip olarak taç giydiriyor, ancak 18 yaşında resmen kral oluyor. Benzer bir durum, Hz. Süleyman zamanında da görülür. Süleyman hayattayken Davud (a.s.) naip kral olarak atanmış, ancak resmen kral olması Süleyman’ın vefatından sonra gerçekleşmiştir.
63. Davud’u kim tahrik etti, Allah mı şeytan mı?
Davud’u şeytan tahrik etti, ancak Allah buna izin verdi. Allah’ın bir şeye izin vermesi, dolaylı yoldan o fiilin gerçekleşmesine sebep olması anlamına gelir. Bir timsah bir insanı yerse bu fiilin doğrudan faili timsahtır. Ancak Allah, timsahı yaratmasaydı bu olay gerçekleşmezdi. Allah, böyle bir düzen ve evren yarattığı için tüm fiiller O’nun izniyle gerçekleşir. Bu nedenle Allah dolaylı olarak sebep olmuş sayılır.