29 Kasım 2025 Cumartesi

ismail mi ishak mı? kurban edilen çocuk


imam suyuti’nin durrul mensur tefsirinde saffat 100-113 ayetlerinin altında kurbanlık çocuğun ishak olduğuna dair sunulan hadisler: 

ibn cerîr’in ibn ebî huzeyl, ebû meysere ve ibn sâbit’tin bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.

​abdurrezzâk, saîd b. mansûr ve ibnu’l-münzir’in hz. ali’den bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.
​abdurrezzâk ve hâkim’in ibn mes’ûd’dan bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.

​abd b. humeyd, buhârî tarih’te, ibn cerîr, ibnu’l-münzir, ibn ebî hâtim ve ibn merdûye’nin abbâs b. abdilmuttalib’den bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.

​firyâbî, saîd b. mansûr, abd b. humeyd, ibn cerîr ve hâkim’in i̇krime vasıtasıyla ibn abbâs’tan bildirdiğine göre kurban edilen, i̇shâk’tır.

​abd b. humeyd, ibnu’l-münzir ve hâkim’in saîd b. cübeyr vasıtasıyla ibn abbâs’tan bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.

abd b. humeyd ve ibn cerîr’in mesrûk’tan bildirdiğine göre kurban edilen i̇shâk’tır.

dârekutnî el-efrâd’da ve deylemî’nin ibn mes’ûd’dan bildirdiğine göre hz. peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): “kurban edilen i̇shâk’tır” buyurdu.

​ibn cerîr ve ibn merdûye’nin, abbâs b. abdilmuttalib’den bildirdiğine göre peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): “kurban edilen i̇shâk’tır” buyurdu.

​ibn merdûye’nin, sahabeden olan nehâr’dan bildirdiğine göre hz. peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): “i̇shâk, yüce allah’ın kurban edilmesini emrettiği kişidir” buyurdu.

taberânî ve ibn merdûye’nin ibn mes’ûd’dan bildirdiğine göre resûlullah’a (sallallahu aleyhi vesellem): “i̇nsanların en cömerdi kimdir?” diye sorulunca: “zebîhullah (allah’ın boğazlanmasını emrettiği) i̇shâk’ın oğlu, yâkub’un oğlu yusuf’tur” cevabını verdi.

abd b. humeyd, ibn cerîr ve taberânî’nin bildirdiğine göre ebu’l-ahvas der ki: esmâ b. hârice, ibn mes’ûd’un yanında bir adama karşı övünüp: “ben, şerefli şeyhlerin evladıyım” deyince, ibn mes’ûd: “o dediğin şahıs, allah’ın dostu i̇brâhim’in oğlu, zebîhullah (allah’ın boğazlanmasını emrettiği) i̇shâk’ın oğlu, yâkub’un oğlu yusuf’tur” karşılığını verdi.

abdullah b. ahmed zühd’ün zevaidinde, saîd b. cübeyr’in şöyle dediğini bildirir: hz. i̇brâhim rüyasında i̇shâk’ın boğazlanmasını görünce, i̇shâk’ı alıp, bulunduğu yerle arasında bir aylık mesafe olan mina’ya bir günde gitti. i̇shâk’ı kesmesine gerek kalmadığı bildirilip koçu kesmesi emredilince, koçu kesti ve mina’dan menziline bir aylık olan mesafeyi bir gecede alarak vardı. onun için vadiler ve dağlar dürüldü.

deylemî’nin ebû saîd el-hudrî’den bildirdiğine göre resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “dâvud, rabbinden bir şey istemiş ve: «beni, i̇brâhim, i̇shâk ve yâkub gibi yap» demişti. allah ona şöyle vahyetti: «i̇brâhim’i ateşle sınadım, sabretti. i̇shâk’ı boğazlanmakla sınadım, sabretti. yâkub’u da sınadım, o da sabretti.»”

abd b. humeyd, i̇bnu’l-münzir, i̇bn ebî hâtim ve hâkim’in bildirdiğine göre i̇bn abbâs der ki: “sebîr dağının dibindeki kaya, hz. i̇brâhim’in, oğlunun yerine kestiği koçun yeridir. hz. i̇brâhim’e sebîr dağından, iri gözlü, boynuzlu ve meleyen bir koç i̇ndi. bu koç, hz. âdem’in oğlunun kurban ettiği zaman kabul edilen koçudur ve hz. i̇shâk’ın yerine kurban edilinceye kadar cennette bekletilmişti.”

bezzâr, ibn cerîr, ibn ebî hâtim, hâkim ve ibn merdûye’nin abbâs b. abdilmuttalib’den bildirdiğine göre resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “allah’ın peygamberi dâvud: «ey rabbim! i̇nsanların: “i̇brâhim’in, i̇shâk’ın ve yâkub’un rabbi” dediklerini duyuyorum. beni onların dördüncüsü yap» deyince, kendisine şöyle cevap verildi: «i̇brâhim ateşe atıldı, ama o benim için sabretti. i̇shâk benim için boğazlanmak üzere seve seve boynunu uzatmıştı. yâkub ise yûsuf’u kaybetti. bu belalar senin başına gelmedi.»”

​ibn ebî şeybe, abd b. humeyd, ibn cerîr ve beyhakî şu’abu’l-îman’da da bildirdiğine göre ubeyd b. umeyr der ki: hz. mûsa: “ey rabbim! i̇nsanların: “i̇brâhim’in, i̇shâk’ın ve yâkub’un rabbi” dediklerini duyuyorum. neden böyle diyorlar?” diye sorunca, yüce allah: “i̇brâhim, bana bir şey ortak koşulduğu zaman mutlaka beni ona tercih ederdi. i̇shâk benim için boğazlanmak üzere seve seve boynunu uzatmıştı. bunun dışındaki şeylerde de son derece cömertti. yâkub’a gelince, ben onun musibetini ne kadar arttırdımsa benim hakkımdaki hüsn-ü zannı o derece artmıştı” buyurdu.

deylemî’nin, i̇bn abbâs’tan bildirdiğine göre resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “allah, i̇shâk’ı kurban olmaktan kurtarınca, cibrîl gelip: «ey i̇shâk! ne i̇lk gelenlerden, ne de sonra gelenlerden hiç kimse senin sabrettiğin gibi sabretmedi. bu sebeple allah katında kabul edilecek bir duan vardır. o duayı yap» deyince, i̇shâk: «allahım! i̇lk gelenlerden ve sonra gelenlerden hangi kulun, allah’tan başka ilâh olmadığına şahadet ederse onu bağışla» diye dua etti. kardeşim i̇shâk bu duada beni geçti.”

abd b. humeyd’in bildirdiğine göre hasan(ı basrî) der ki: hz. dâvud: “ey rabbim! i̇nsanlar: “i̇brâhim’in, i̇shâk’ın ve yâkub’un rabbi” diyorlar. beni onların dördüncüsü yap” deyince, allah ona şöyle vahyetti: “sen henüz onların imtihan edildiği şeyle i̇btila edilmedin. i̇brâhim, bana bir şey ortak koşulduğu zaman mutlaka beni ona tercih etti ve ona her emrettiğim şeyi yerine getirdi. i̇shâk benim için boğazlanmak üzere seve seve boynunu uzatmıştı. yâkub’un i̇se en yakınını ondan alıp yüz yıl uzak tuttum, ama o benim rahmetimden ümidini kesmedi.”

abd b. humeyd’in bildirdiğine göre osmân b. hâdır der ki: hz. i̇brâhim, oğlu i̇shâk’ı boğazlayacağı zaman hanımı sâre’yi hayf mescidinde bıraktı ve i̇shâk’ı alıp çıktı. onu boğazlayacağı yere gelince, hz. i̇brâhim yanındakilere: “geride kalın” deyip oğlu i̇shâk’ın elinden tutup onunla yalnız kaldı ve: “yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. düşün bakalım, ne dersin?” dedi. oğlu: “babacığım, bunu sana rabbim mi emretti?” diye sorunca, hz. i̇brâhim: “evet ey i̇shâk!” cevabını verdi. i̇shâk: “emrolunduğun şeyi yap. i̇nşaallah beni sabredenlerden bulacaksın”² dedi. i̇kisi de allah’ın emrine boyun eğip, hz. i̇brâhim oğlunu yüzüstü yatırınca, i̇shâk, babasına: “babacığım, beni bağla ki, sana tutunmayayım” dedi. bunun üzerine: “ey i̇brâhim! rüyanı gerçekleştirdin” diye seslenilip, hz. i̇brâhim’e sebîr dağından bir koç i̇ndirildi. söylendiğine göre bu koç cennette kırk yıl süreyle otlamıştı. i̇shâk’ın kurban edilmesine gerek kalmayınca, i̇shâk rabbine dua edip hamd etti. bunun üzerine kendisine: “dua et, çünkü duan kabul edilecektir” diye vahyedilince, i̇shâk: “allahım! dünyadan, sana ortak koşmadan çıkanı cennete sok” diye dua etti. i̇bn hâdır der ki: hz. i̇brâhim, rabbine: “ey rabbim! hangi çocuğumu boğazlayayım?” diye sorunca, allah ona: “en çok sevdiğini” diye vahyetti.

ibn ebî hâtim’in bildirdiğine göre katâde anlatıyor: yüce allah, hz. i̇brâhim’e oğlunu boğazlamasını emredince, hz. i̇brâhim: “ey oğul! bıçağı bile” dedi. o zaman şeytan: “bu gün artık ben, i̇brâhim’in ailesinden istediğimi elde edebilirim” deyip hz. i̇brâhim’in karşısına tanıdığı bir dostu sûretinde çıkıp: “ey i̇brâhim! nereye gidiyorsun?” diye sordu. hz. i̇brâhim: “bir iş için gidiyorum” cevabını verince, şeytan: “vallahi, gördüğün bir rüya sebebiyle oğlunu kesmek dışında başka bir sebeple gitmiyorsun. rüya doğru da yalan da olabilir. gördüğün bir rüya sebebiyle de i̇shâk’ı boğazlaman gerekmez” dedi. şeytan, hz. i̇brâhim’den bir şey elde edemeyeceğini görünce, i̇shâk’a yönelip: “nereye gidiyorsun ey i̇shâk?” diye sordu. i̇shâk: “babamın bir işi için gidiyorum” cevabını verince, şeytan: “baban, seni kesmek için götürüyor” dedi. i̇shâk: “neden beni kesecek ki? sen oğlunu kesen bir baba gördün mü?” diye sorunca da, şeytan: “seni allah için kesecek” cevabını verdi. i̇shâk: “eğer beni allah için kesecekse sabrederim. allah buna layıktır” deyince, şeytan i̇shâk’tan da bir şey elde edemeyeceğini anlayınca sâre’ye gelip: “i̇shâk nereye gidiyor?” diye sordu. sâre: “i̇brâhim ile bir iş için gidiyorlar” cevabını verince, şeytan: “i̇brâhim onu boğazlamak için götürdü” karşılığını verdi. sâre: “sen, oğlunu kesen birini gördün mü!” deyince, şeytan: “onu allah için kesecek” karşılığını verdi. sâre: “onu allah için kesecekse, zaten i̇brâhim de, i̇shâk ta allah’ındır. allah da buna (kendisine kurban olunmaya) layıktır” deyince, ondan da bir şey elde edemeyeceğini anlayıp cemre’ye gidip şişerek büyüdü ve vadiyi kapattı. hz. i̇brâhim’in yanında melek vardı ve bu melek hz. i̇brâhim’e: “at ey i̇brâhim!” deyince, hz. i̇brâhim, her taşı peşinden tekbir getirerek yedi küçük taş attı ve bunun üzerine yol açıldı. şeytan ikinci cemrenin yanına gidip şişerek vadiyi kapattı. melek hz. i̇brâhim’e: “at ey i̇brâhim!” deyince, hz. i̇brâhim, her taşı peşinden tekbir getirerek yedi küçük taş attı ve bunun üzerine yol açıldı. böylece hz. i̇brâhim, oğlunu kurban edeceği yere gitti.

​ibn cerîr ve ibn ebî hâtim’in bildirdiğine göre süddî der ki: hz. i̇brâhim’e rüyasında: “adamış olduğun adağını yerine getir. sen: «eğer allah bana sâre’den bir oğlan verirse onu boğazlayacağım» diye adamıştın” denildi. hz i̇brâhim: “ey i̇shâk! yürü allah’a bir kurban takdim edelim” deyip bir bıçak ve ip aldıktan sonra beraber çıktılar. dağların arasına geldiklerinde çocuk: “babacığım, kurbanın nerede?” diye sordu. hz. i̇brâhim: ““yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. düşün bakalım, ne dersin?” dedi. oğlu: “babacığım, emrolunduğun şeyi yap. i̇nşaallah beni sabredenlerden bulacaksın” dedi ve şöyle devam etti: “babacığım, beni sıkı bağla ki çırpınmayayım. giysilerimi benden uzak tut ki, üzerine kan sıçrayıp ta sâre o kanı görüp üzülmesin. bıçağı boğazıma hızlıca vur ki ölümüm kolay olsun. sâre’ye gittiğin zaman, ona benden selam söyle.” hz. i̇brâhim, bağladığı oğlunu yatırırken hem kendisi, hem i̇shâk ağlıyordu. sonra bıçağı boğazına vurdu, ama bıçak kesmedi. yüce allah, i̇shâk’ın boğazına bakırdan bir levha koymuştu. sonra oğlunu alnı üzere yıktı, bıçağı boynunun arka tarafından geçirdiği halde yine bıçak hiçbir şekilde kesmedi. i̇şte yüce allah’ın: “i̇brahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca” buyruğu bunu anlatmaktadır. hz. i̇brâhim’e: “ey i̇brâhim! gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin” diye seslenildi. hz. i̇brâhim dönüp baktığında bir koç gördü ve koçu alıp oğlunu çözdü ve onu öperek: “bu gün ey oğlum, sen bana bağışlandın” demeye başladı.

abdurrezzâk, abd b. humeyd, ibn cerîr, ibnu’l-münzir, ibn ebî hâtim, hâkim ve beyhakî’nin şu’abu’l-îman’da bildirdiğine göre ka’b(u’l-ahbâr), ebû hureyre’ye: “sana i̇shâk’tan haber vereyim mi?” deyince, ebû hureyre: “evet” karşılığını verdi. bunun üzerine ka’b şöyle dedi: hz. i̇brahim’e, rüyâsında oğlu i̇shâk’ı boğazladığı gösterilince, şeytân: “şayet i̇brâhim’in ailesini bu sırada fitneye düşüremezsem bir daha asla fitneye düşüremem” dedi ve onlara tanıdıkları bir adam sûretinde göründü ve hz. i̇brahim, i̇shâk’ı boğazlamak üzere çıkınca gelip sâre’nin yanına girdi ve: “i̇brahim, i̇shâk’ı nereye götürdü?” diye sordu. sâre: “bazı ihtiyaçları için götürdü” cevabını verince, şeytân: “hayır vallahi” dedi. sâre: “neden götürdü?” diye sorunca ise: “boğazlamak için götürdü” cevabını verdi. sâre: “o, oğlunu boğazlamaz” deyince, şeytan: “evet boğazlayacak vallahi” karşılığını verdi. sâre: “neden boğazlayacak?” diye sorunca, şeytan: “rabbinin kendisine böyle emrettiğini iddia ediyor” cevabını verdi. bunun üzerine sâre: “eğer rabbi kendisine bunu emrettiyse, rabbine itaat etmekle güzel yapmış olur” dedi. şeytan oradan çıkıp, babasının ardından yürüyen i̇shâk’a yetişerek: “baban seni nereye götürüyor?” diye sordu. i̇shâk: “bazı ihtiyaçları için götürdü” cevabını verince, şeytân: “hayır vallahi, seni boğazlamak için götürüyor” dedi. i̇shâk: “babam beni boğazlamaz” karşılığını verince, şeytan: “evet boğazlayacak” dedi. i̇shâk: “neden?” diye sorunca ise şeytan: “rabbinin kendisine böyle emrettiğini iddia ediyor” cevabını verdi. bunun üzerine i̇shâk: “vallah, eğer rabbi kendisine bunu emrettiyse, ona itaat etmesi gerekir” dedi. şeytân i̇shâk’ı bırakıp hz. i̇brâhim’in yanına koştu ve: “oğlunu nereye götürüyorsun?” diye sordu. hz. i̇brâhim: “bazı ihtiyaçlarım için götürüyorum” cevabını verince, şeytan: “hayır vallahi. onu boğazlamak için götürüyorsun” dedi. hz. i̇brâhim: “neden onu boğazlayacağım?” diye sorunca, şeytan: “rabbinin sana böyle emrettiğini iddia ediyorsun” cevabını verdi. hz. i̇brâhim: “vallahi eğer rabbim bana böyle emrettiyse, emrettiğini yapacağım” dedi. bunun üzerine şeytan kendisine itaat edilmesinden ümidini keserek hz. i̇brâhim’i bıraktı. hz. i̇brâhim, i̇shâk’ı boğazlayacağı sırada ve i̇shâk ta rabbinin emrine teslim olmuşken, allah onu bağışladı ve fidye olarak ta büyük bir kurban gönderdi. hz. i̇brâhim: “kalk ey oğul! allah seni bağışladı” dedi. yüce allah, i̇shâk’a: “sana, kabul edeceğim bir dua verdim” diye vahyedince, ishak: “önce gelenlerden ve sonra gelenlerden, sana ortak koşmadan huzuruna çıkanları, şirk koşmadıkları müddetçe cennete koymanı istiyorum” diye dua etti.

rabbi reuven firestone yaptığı araştırmaya göre 131 rivayette kurban edilen çocuk ishak’tır, 133 rivayette ismail’dir. https://www.judaism-islam.com/was-abraham-commanded-to-sacrifice-isaac-or-ishmael/


habil ademoğlu 29/11/2025