22 Mart 2024 Cuma

ve allah acıyı yarattı

malatya'da kaldığım zamanlarda yurttan okula yürüyerek gidiyordum. yol yaklaşık 1 saat sürüyodu. o zaman düşünecek bol vaktim vardı. hayatı sorgularken aniden aklıma gelmişti. yahu bu dünya bildiğin cennet ile cehennemin karışımı bir yer.

yürürken duraksadım, evet harbiden lan baksana şu yaşadıklarına ve tabiata. nereye yüzümü dönsem bir acılar kümesi, diken gülle iç içe, ateş parlaklık ile iç içe, acaba bu şeylerin tamamen ayrıştığı bir yer nasıl olurdu?

mesela ateşin sadece parlaklığı var, elinle tutup oynuyosun yakmıyor ne hoş olurdu veya tam tersi karanlık nursuz bir ateş ama feci şekilde can acıtıyor. bunlar gayet mümkün.

bize acı verene düşman oluyoruz, haz verene dost oluyoruz. tabiatımız icabı böyleyiz kardeşim. acıyı veren allah dahi olsa ona düşman kesiliyoruz elimizde değil. insanoğlu aptal bir varlık olduğu için allah da bunu bildiği için bu ilişkiyi örtmek için sebepler icat etmiştir.

çocukken yerdeki oyuncağa falan takılıp düştüğümüzde annemiz gelip o nesneyi döverdi böylece içimiz rahatlardı. bakıyorum değişen hiçbir şey yok. acının esas kaynağını ve müsade edeni unutuyoruz.

adamın biri gelip senin sevdiğini öldürüyor sen kalkıp o adama sövüyorsun halbuki buradaki "suçlu" allah aslında. o şerefsizi yaratmasa bu acı yaşanmayacaktı.

insan bunu farkedince ister istemez allah'ın iyiliğini sorguluyor. melekler bile sorgulamış bu durumu çünkü acı öyle bir şey ki melek dahi olsan kimyanı bozuyor. teorik olarak ne kadar bilirsen bil o acıya maruz kaldın mı dilin sussa kalbin susmayıp isyan ediyor içten içe.

sonra durup düşünüyosun daha doğrusu düşünmek zorunda kalıyosun çünkü aksi takdirde daha korkunç bir acı çekiyosun. bir sebep bulmasan çıldırıyosun. korkunç bir anlam arayışımız var, ekmek ve sudan bile büyük bi ihtiyaç.

bu mesele ancak bilgi ile çözülür, başka yolu yok aksi takdirde allah'a düşmanlık kaçınılmazdır. senin benim aklıma gelen şey allah'ın aklına gelmemesi hiç mümkün müdür? asla

çünkü parça bütünden büyük olamaz. bendeki azıcık olan bilgiyle bile bunu sorguluyorsam elbet geldiğimiz asıl varlık olan tanrıda bunun çok daha fazlası vardır. yaratan bilmez olur mu? elbet bilir.
o zaman shut up diyor mantığım bana. isyan etmeyi kesiyorum.

allah bana ya haz verecektir ya acı veya her ikisini karmaşık şekilde verecektir. 

bana haz verene iyi derim. acı verene kötü derim çünkü böyle tasarlandım. tanrı, acıyı istenmeyen hazzı istenen olarak tasarlamış. acı vereni tabiatımız sevmiyor, istemiyor, nefret ediyor.

tanrı bizimle oyun oynamak, zulmetmek istiyor olabilir fakat böyle inanırsam ben mahvolurum. biz aciz kullar olarak akıl ve ruh sağlığımiz için sahip olmamız gereken en iyi inanç şekli VARDIR RABBİMİN BİR BİLDİĞİ, FİLMIN SONUNDA HAZ VERECEKTİR, diyerek sabredip ödül ummaktır.

çekilen acı yüzünden öyle yaralar açılıyor ki bunları ondan başka kimse telafi edemez. acı çeken bir kalbin, allah'a karşı dargınlığının muhabbete dönmesi bence ayın ikiye ayrılmasından daha büyük ve zor bir olaydır. esas mucize budur.

mazoşistleri örnek vermeyin. onlar acıdan haz aldığı için acıyı istiyorlar. her mazoşistin tahammül edebileceği bir eşik vardır. allah'ın azabı çok şiddetlidir.

eğer allah acı veremeseydi kimse ondan korkamazdı. tanrıyı tanrı yapan şey acı ve haz verebilmesidir. bu iki şeyi tasarlayabilmesi beni hayrete düşürüyor.

"yahu nereden aklına geldi nasıl tasarladın helal olsun sen nasıl bişeysin öyle" diyesim geliyor içimden.