1-) hadis usulü yalanı: ravi zinciri
ravi zinciri olan her şey doğrudur.
hadislerin ravi zincirleri vardır.
o halde hadisler doğrudur.
yahudilerin hadis kitabı olan talmut’un hz musa’ya uzanan muttasıl ravi zinciri:
ונמצא רב איש עד משה, ואיש מפי איש: (א) רב אשי, (ב) רבה, (ג) רב הונא, (ד) רב יהודה, (ה) מרי יוחנן ורב ינאי, (ו) מרי יהודה ורב ישמעאל, (ז) מרי נחוניא בן הקנה, (ח) מרי שמעון הצדיק, (ט) מרי שמעון בן גמליאל הזקן (א) מרי שמעון בן גמליאל אביו, (ב) מרי הלל הזקן ושמעי, (ג) מרי שמעון הצדיק ואנטיגנוס, (ד) מרי אלעזר בן ערך ורבי אליעזר הגדול, (ה) מרי עקיבא, (ו) מרי ישמעאל, (ז) מרי מאיר, (ח) מרי יהודה, (ט) מרי יוסי, (י) מרי יוסי בן חלפתא, (כ) מרי יהודה בן בתירא, (ל) מרי נחוניא בן הקנה, (מ) מרי פנחס בן יאיר, (נ) מרי אליהו, (ס) מרי יהושע, (ע) מרי אלעזר בן ערך, (פ) מרי אלעזר בן עזריה, (צ) מרי מאיר, (ק) מרי יהודה בן תימא, (ר) מרי אלישע בן אבויה, (ש) מרי יהושע בן פרחיה, (ת) מרי מתתיה בן חרש, (אא) מרי יוסי בן יועזר, (בב) מרי יוסי בן יוחנן, (גג) מרי מתתיה בן שמעי, (דד) מרי שמעון בן שטח, (הה) מרי יהודה בן טבאי, (וו) מרי נחוניא בן הקנה, (זז) מרי יהודה בן בתירא, (חח) מרי פנחס בן יאיר, (טט) מרי אליהו, (יי) מרי אלישע, (ככ) מרי יהושע, (לל) מרי אלעזר בן ערך, (ממ) מרי משה רבנו עליו השלום, מפי הגבורה.
2-) hadis usulü yalanı: sika raviler
sika ravilerin söylediği her şey doğrudur.
hadisleri sika raviler söylemiştir.
o halde hadisler doğrudur.
yahudilerin hadis usulü kitabında sika ravilerin talmut’u hz musa’dan rivayet etmeleri:
mişna ve talmut hahamları bütün rivayetleri kendilerinden önceki adalet sahibi, güvenilir alimlerden sözlü olarak almıştır. o büyük alimler bütün rivayetleri yeşiva başkanı ve ona bağlı akademilerden kesintisiz bir zincirle anşe kneset ha-gedola’dan, onlar da peygamberlerden tamamen kesintisiz bir ravi zinciriyle almıştır. işte bu rivayet alma kitabı bu gerçeği ispatlamak için yazılmıştır. (sefer ha-kabala)
bizim talmut ravileri hele hele mişna alimleri tevrat’ta yer alan bir hükmü takyid ve tahsis etmek için umumi kabul gören prensipler ve din alimlerinin içtihatları dışında küçük bir mesele bile olsa kendi kafalarına göre isnatsız bir şey söylemediler ve öğretmediler. eğer bir kafir zındık “ben rabbilerden şüphe ediyorum çünkü her meselede ihtilaf etmişler.” deyip kafanı karıştırırsa ona söyle: bizim alimlerimiz asla ana meselelerde ihtilaf etmezler fakat asıl hükmün teferruatlarında ihtilaflar ederler. mesela onlar şabat günü kandil yakılıp yakılmayacağı konusunda ihtilaf etmemişlerdir bilakis şabat kandilinin ne ile yakılıp ne ile yakılmayacağı hususunda ihtilaf etmişlerdir. o alimler hocalarından ana hükümleri işiterek alıyorlardı fakat her detayı alma imkanları yoktu. (sefer ha-kabala)
efendimiz musa yazılı tevrat’ta olmayan birçok şey söyledi, mesela kurbanlık hayvanın nasıl kesileceğini bize musa anlatmıştır. bu talimatları yeşu’nun almaması imkansızdır. yeşu, yazılı ve yazısız tevrat’ı zekenim’e nakletti, zekenim peygamberlere nakletti, peygamberler yüksek din şurası üyelerine nakletti. (sefer ha kabala)
cabir el cufi, ebu hanife’ye göre yalancının tekidir ancak diğer alimlere göre sika bir ravidir. haris el aver, ata el-horasani adındaki iki ravi ebu hanife’ye göre güvenilir ve dürüst kişiler iken diğer alimlere göre zayıftır. (mehmet turan, usul alimlerinin mürsel hadise yaklaşımı adlı makalesinden)
ebu hanife, yahya bin main’e göre sika bir ravi iken buhari başta olmak üzere birçok alime göre deccal ve şeytandır.
hz aişe’nin yeğeni olan urve, tabiinin büyük alimlerinden zühri’ye göre asla hadis alınmaması gereken biridir (ahmed bin hanbel, kitabul ilel 2650) ancak kütübü sitte yazarlarına göre sika bir ravidir. eğer zühri sika bir ravi ise kütübü sittede yer alan urve’nin naklettiği 1727 hadisi bırakmamız gerekir. eğer urve sika bir ravi ise o zaman urve’yi cerh eden zühri sika değildir, zühri’yi reddetmemiz gerekir ancak sünniler hem urve’yi hem zühri’yi aynı anda kabul etmektedir.
ulema bazen bir sahabe sözünü alır bazen bırakır çünkü ihtilaf edilmemiş, bize doğru düzgün nakledilen sahabe sözü pek azdır. (imam şafii, er-risale 1811)
3-) talmut’u reddeden karaim yahudilerinin eleştirileri:
madem talmut tanrı katından ise o halde neden tevrat kadar kesin ve tartışmasız değildir? yahve'nin emirlerine bir şey eklemeyin ve onlardan bir şey çıkarmayın. (tesniye 4:2) diye ayet olmasına rağmen nasıl olur da tevrat’ın yanına ek bir kaynak koyulur? birbiriyle tamamen zıt hükümleri içeren, sonu gelmez tartışmaların ve uydurmaların yer aldığı talmut'un tanrı katından olduğu nasıl söylenir? (said toprak, talmud ve hadis sf:61-62 özet)
4-) yahudi fıkıh-tefsir usulleri:
rabbi eliezer bin yosa ha-galili’nin 32 yorum kuralı
rabbi yişmael’in 13 yorum kuralı
hilel’in 7 yorum kuralı
rabbi akiva’nın 3 yorum kuralı
5-) rasulullah’ın ve sahabelerin talmut’a bakışları:
إِنَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ كَتَبُوا كِتَابًا، فَاتَّبَعُوهُ، وَتَرَكُوا التَّوْرَاةَ
sahabe ebu musa el eşari, rasulullah'tan aktardı: "israiloğulları bir kitap yazdılar, ona tabi oldular ve tevrat'ı terkettiler.” (taberani, mucem)
قال قاسم بن محمد كَثُرَتِ الاحاديث على عهد عمر بن الخطاب فانكر ذلك وامر ان يؤتى بها فلما اتي بها امر بتحريقها ثم قال انها مثل مشنا اهل الكتاب فمنعني يومئذ من كتابة الحديث
kasım bin muhammed dedi ki: "hz ömer zamanında hadisler çoğalınca hz ömer hepsini toplayıp yaktırdı. bana da yazmayı yasakladı." hz ömer dedi ki: "yahudiler gibi yapıyorsunuz, onlar tevrat'ı terkedip mişna'yı yazdılar.” (ibni sad, tabakat 1562)
peygamber ölüm döşeğindeyken: "getirin size bir kitap yazayım ki benden sonra yoldan çıkmayasınız." dedi. hz ömer: "allah'ın kitabı bizlere yeter. peygamber hasta olduğu için ne dediğini bilmiyor." dedi ve kağıt getirilmesini engelledi. (buhari 7366)
kuran'da borçları ve vasiyeti yazın diye emir var ama hadisleri yazın diye emir neden yok? dört halifemiz kuran’ı toplamak için heyet kurdu ama hadisleri toplamak için neden heyet kurmadı?
rasulullah, 10 sene boyunca medine’de cuma namazı kıldırıp hutbe verdi. bir senede 52 hafta olduğundan 10 senede 520 tane cuma namazında hutbe verip konuştu. bu konuşmalar dini konuşmalardı ve umuma hitaptı. peki rasulullah’ın cuma hutbeleri nerede? hadisler yazılması gereken şeyler ise hz muhammed bu hutbeleri niçin yazdırmamıştır? yazdırdıysa 75.hutbesini getirin.
6-) icmaya karşı gelmek sapıklık mıdır?
hz ömer ve bütün sahabeler mirasta avliye ve reddiye yaparken ibni abbas icmaya karşı gelerek ashabulferaiz’den bazılarını diğerlerine tercih etmiştir. (tdv islam ansiklopedisi)
amr bin as, seferdeyken gece ihtilam oldu. teyemmüm alarak namaz kıldırdı. bütün sahabeler onu rasulullah’a şikayet etti. ya rasulullah gece çok soğuktu. hasta olmaktan korktum. kendinizi helak etmeyin ayeti aklıma geldi. onun için böyle yaptım diye kendini savundu. peygamber gülümsedi ve bir şey demedi. (ebu davud 334)
allah'a ihlasla teslim olan bir kişi tüm meselelerine kuran'dan çözüm bulur. allah, ona cevaplarını ve delillerini kuran'dan gösterir. (imam şafii, er-risale 48)
bu görüşü diğerine nasıl tercih ettin diye sordular çünkü bu kuran'ın ruhuna daha uygun ve akla daha yatkındır dedim. (imam şafii, er-risale 1720)
imam şafii icmaya karşı gelerek ilk defa mürsel hadisi zayıf saydı. o gelene kadar mürsel hadis zayıf sayılmıyordu. süfyan es-sevri, malik bin enes, el-evzai, ebu davud gibi alimler mürsel hadisi hüccet kabul ediyordu. (mehmet turan, usul alimlerinin mürsel hadise yaklaşımı adlı makalesinden)
hz musa 40 günlüğüne tur dağına gittiğinde yahudiler puta tapma geleneği oluşturup icma haline getirdiler. hz harun bile onların önünden aciz kaldı, baş edemedi. samiri kıssasında icma aleyhinde büyük bir ibret vardır. (kuran, taha suresi)
hz yakup’un oğulları kardeşleri yusuf’u kuyuya attıktan sonra babalarını sahte kanlı bir gömlek ile aldattılar. demek ki peygamberin soyundan olan 10 erkeğin icması bile yalan olabilir. (kuran, yusuf suresi)
7-) ahad habere karşı gelmek sapıklık mıdır?
muaviye altından ve gümüşten imal edilmiş bir su kabı satın aldı. ebu derda: "ben rasulullah'ın altın ve gümüş kaptan su içmeyi yasakladığını biliyorum." dedi. muaviye ise bunda bir beis görmediğini söyledi. bunun üzerine ebu derda: "ben rasulullah'tan haber getirdiğim halde kendi görüşünü söyleyen muaviye'nin yanında duramam." deyip uzaklaştı. (imam şafii, er-risale 1228)
sad bin ümmü sad bir meselede hüküm vermişti. ibni ebu zid peygamberden bir rivayet getirerek onun verdiği hükmü iptal ettirdi. bunun üzerine sad bin ümmü sad, rebia bin ebu abdurrahman'a durumu anlattı. rebia, rivayeti inkar etmesini ve kendi içtihadına göre hüküm vermesini istedi. sad, "yazıklar olsun sana, ben rasulullah'tan rivayet getiriyorum sen hala kendi reyin önemli diyorsun. ibni ebu zid güvenilir bir ravidir, yazıklar olsun sana." dedi. (imam şafii, er-risale 1233)
8-) mütevatir hadis var mı yok mu? varsa kaç tane var?
ibn hibban ve el-hazimi'ye göre yoktur. ibn salah ve el-nevevi'ye göre bir tanedir. el-kettani'ye göre 310 tanedir. zebidi'ye göre 60 tanedir. suyuti'ye göre 113 tanedir. (ramazan özmen, hanbelilerde mütevatir haber adlı makalesinden)
9-) hangi hadis-fıkıh usulü doğru? usuller arasında bir usulü hangi usulle nasıl seçeceğiz?
şafii usulü: mürsel hadis zayıftır.
hanefi usulü: mürsel hadis sahihtir.
maliki usulü: medine ehlinin ameli esastır.
evzai usulü: şam ehlinin ameli esastır.
hanefiler ve şafiler: kıyas helaldir.
hanbeliler ve zahiriler: kıyas haramdır.
10-) esbabı nüzul sahtekarlığı:
kurban edilen çocuk 131 rivayette ishak, 133 rivayette ismail’dir. hangi taraf doğru söylüyor? (suyuti tefsiri saffat 100-113) https://www.judaism-islam.com/was-abraham-commanded-to-sacrifice-isaac-or-ishmael/
kadınlar sizin tarlanızdır ayetinin esbabı nuzulu nedir? ibni ömer, ebu said el-hudri, ibni ebi müleyke, ibni kasım'a göre anal ilişkiyi helal kılmak üzere indi. said bin cübeyr, ibni abbas, hasan basri, katade'ye göre farklı pozisyonlarda ilişkiye girmenin helal olduğunu anlatmak üzere indi. (suyuti tefsiri bakara 223)
hz süleyman atların ayaklarını kesti mi yoksa okşadı mı? sad suresi 33.ayetin tefsirinde kesti anlamı verenler: mukatil, ferra, zeccac, abdurrezzak, nahhas, semerkandi, ibni furek salebi, maverdi, vahidi, cürcani, bağavi, zemahşeri, nisaburi, ebulferec…okşadı anlamı verenler: fahrettin razi, ahfeş el-evsat, cessas… hangisi doğru? rasulullah hangisini söyledi? nasıl tefsir etti?
allah arşa istiva etti ayetinde istivadan kastın ne olduğuyla alakalı 14 yorum vardır. (kurtubi tefsiri araf 54) rasulullah bu ayeti nasıl tefsir etti?
kuran’daki 114 surenin tefsir hadisleri nerede? rasulullah’ın bir sureyi baştan sonra tefsir ettiğiyle alakalı neden tek bir tane bile hadis yok? sad suresi 48.ayette geçen elyesa ve zülkifl kimdir? sahih hadis ile açıklayınız. “rasule düşen ancak tebliğ etmektir.” (maide 99) rasulun görevi tefsir etmek değildir. kuran’ı anlamak için hurafe hadislere muhtaç değiliz. kuran’ı açıklama iddiasında olan rivayetler hiçbir şeyi açıklayamıyor ve saçmalıyorlar.
11-) çelişkili hadisler:
hâlâ kuran’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı. (nisa 82)
hz ömer’e sarhoş bir bedeviyi getirdiler. ömer onu dövdü, yanındaki şarabı aldı ve sulandırıp arkadaşlarıyla birlikte içti. (mebsut 24/17) vs çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır. (tirmizi, ebu davud)
bir kadınla anal yoldan ilişkiye giren muhammed’e indirileni inkar etmiştir. (tirmizi) vs sahabe ibni ömer, anal yoldan ilişkinin caiz olduğunu söyledi. (suyuti tefsiri bakara 223)
kalbinde zerre kadar iman olan herkes eninde sonunda cehennemden çıkacaktır. (buhari 44) vs günahkar yahudiler cehennemde 12 ay kalacaklar sonra bir rüzgar onları götürecek. (talmut, rosh hashanah 17a) vs ateş bize sayılı gün dokunacak diyenler allah’tan bir söz mü aldılar? (bakara 80)
deve sidiği içmek helal mi haram mı? sahih hadiste tedavi amacıyla bile deve idrarı içmek haramdır diyor. (mebsut 1/106) başka bir sahih hadiste tedavi amacıyla içmek helaldir diyor. (buhari 3018)
12-) absürd hadisler:
rasulullah: "erkeğin suyu kalın ve beyazdır, kadının suyu ise ince ve sarı renklidir. İlk kim boşalırsa çocuk ona benzer." dedi... (ibni mace 601, müslim 311) hurafe olduğu apaçık belli olan bir hadis ancak sahih kabul ediliyor. peygamberi cahil gösterip ateistler için dalga malzemesi haline getiriyorsunuz.
peygamberin elbisesinin üzerindeki dölü yıkardım bazen üstünde leke kalırdı. (buhari 232) bu hadisi aktaranlar acaba kendi annelerinin, babalarıyla olan münasebetini de insanlara anlatıyor mu?
ebu seleme anlatıyor. bir gün ayşe’nin süt kardeşiyle birlikte ayşe’nin evine gittik. ona peygamberin cenabetken nasıl gusül abdesti aldığını sorduk. ayşe araya bir perde çekti ve biraz su getirip gusül aldı. (müslim 320) perdeyi niye çekti? tarif etse olmaz mıydı? dünyada guslü soracak adam mı kalmadı da kadına gidip soruyor? aklı başında hiç kimse bu hadisi kabul etmez. ayşe müminlerin annesidir. ben bu hadisi de bu hadis kitabını da bunlara sahih diyenleri de reddediyorum.
bir gece peygamber gizlice evden çıkıp mezarlığa gitti. hemen peşinden ayşe de evden çıkıp onu gizlice takip etti. peygamberin işi bitip eve dönerken ayşe koşarak eve yetişmeye çalıştı. peygamber, eve vardığında ayşe’nin nefes nefese kaldığını görünce durumu anladı. ayşe’ye vurdu ve canını acıttı. (nesai 3964)
ibni abbas: “hiç kimse allah'ın kitaplarını lafzen değiştirip bozamaz fakat onları batıl yorumlayabilirler.” (buhari 7552) hadislere göre tevrat ve incil bozulmamıştır. ben de öyle inanıyorum ancak günümüzde hadis ehli, ikiyüzlü bir tavırla kendi kitaplarında yer alan rivayete inanmamaktalar. selefe tabiyiz diyenler neden sahabe ibni abbas’ın sahih rivayetine iman etmiyor?
ibni abbas: “peygamber, torunu hüseyin’in bacaklarını ayırdı ve testislerini öptü.” (heysemi, senedinin hasen olduğunu söyledi. mecmauzzevaid 9/186)
bir adam zina yaptı ve bir kızı oldu, bu kızla evlenmesi haram mı yoksa helal mi? bir kadın bir adamla zina yaptı ve bir oğul doğurdu. bu oğluyla evlenmesi haram mı yoksa helal mi? şafilere göre helaldir çünkü sahih hadis var. (fahrettin razi, nisa 23 tefsiri)
bir kadın bir adamdan su istedi. adam su karşılığında cinsel ilişki teklifinde bulundu, kadın da kabul etti. bu durum fuhuş mu sayılır yoksa evlilik mi? ebu hanife'ye göre evli sayılırlar çünkü hz ömer’den sahih rivayet var. (mebsut 9/99)
şafilere göre kadınları sünnet ettirmek vaciptir yani farzdır çünkü sahih hadis var. “kadını fazla derinden kesme atiyye, kadın zevk alsın.” (ebu davud 5271)
damın üstüne çıktığımda rasulullah’ı tuvaletini yaparken gördüm. arkasını kıbleye dönmüştü. (buhari 148)
rasulullah 30 erkek gücündeydi ve bir gecede 9 karısını dolaşırdı. (buhari 268)
rasulullah namaz kılarken güzel bir kadın onun arkasında safa geçince bazı kimseler arkadan kadını izlerlerdi. (ahmed bin hanbel 2784)
tek peygamber hz muhammed a.s. değildir. bu bilgiler çok gerekliyse hz musa hakkında niye allah kuranda anlatmıyor aynı şeyleri? niye hz musa'nın tuvaletini yaparken hangi yöne döndüğü yazmıyor? niye hz nusa’nın kaç erkek gücünde olduğu yazmıyor? niye hz musa’nın elbisesindeki dölden bahsedilmiyor? allah’ın unuttuğunu haşa siz mi tamamlıyorsunuz?
13-) kuran’ı bize ulaştıranlar ile hadisleri ulaştıranlar aynı kişilerdir, hadisi reddeden kuran’ı da reddetmelidir yalanı
رأيت عبد الله محا المعوذتين من مصاحفه وقال لا تخلطوا فيه ما ليس منه
ibni mesud felak ve nas surelerini mushaftan sildi ve “kuran’dan olmayanı ona karıştırmayın.” dedi.
kaynaklar:
(ibni ebi şeybe 30202 - 30205 - 30212)
(buhari 4977)
(ahmed bin hanbel 22053-22061 8 tane hadis naklediyor.)
bazı eski kitaplarda sahabe ibni mesud’un fatiha, felak ve nas surelerini inkar ettiği rivayet edilmiştir. bu gerçekten zor bir meseledir çünkü kuran tevatürle gelmiştir dersek ibni mesud’un böyle davranması onun kafir olduğunu veya ahmak olduğunu gösterir. kuran tevatürle gelmemiştir dersek kuran’ın kesin olmadığını söylemiş oluruz. bence bu konudaki rivayetler uydurmadır. bu problemden ancak malum rivayetleri inkar ederek kurtulabiliriz. (fahrettin razi, fatiha suresi tefsiri 4.bap)
sahabe ubey bin kab’ın mushafında 116 veya 115 sure vardı. onun kitabında fil ve kureyş sureleri tek sure halindeydi. (suyuti, el-itkan 19.bölüm)
ibni mesud’un mushafında 112 sure, ubey bin kab’ın mushafında ise 116 sure vardı. ubey bin kab, hafd ve hala adında iki sureyi kuran’a ekledi. hz ömer, bunları namazda okurdu, kuran’dan ayet sayıldığı için başında da besmele çekerdi. hz ali bu iki sureyi öğretmiştir. ibni abbas’ın mushafında bu iki sure yazılıydı. (imam suyuti, el-itkan 19.bölüm)
şafilere göre fatihanın ilk ayeti besmeledir çünkü sahih hadis var. hanefilere göre fatihanın ilk ayeti elhamdulillahtır çünkü sahih hadis var. şafilerin hadisi doğruysa hanefiler kurandan ayet çıkarıyor. hanefilerin hadisi doğruysa şafiler kurana ayet ekliyor. iki taraftan biri küfre düşüyor.
14-) bu kadar alim bilmiyor bir tek sen mi biliyorsun?
hadis kitaplarını inceleyen biri onların çoğunun problemli olduğunu fark eder. en sahih rivayet olan cibril hadisinin bile birçok çelişkili ve farklı versiyonu varken onun 10’da 1’i kadar bile sahih olmayan diğer hadislerin halini siz düşünün. allah’ı dev cüsseli ve kocaman organları olan bir yaratık gibi anlatan sayısız hadis vardır, bunlar o kadar çoktur ki onları tevil etmek artık mümkün değildir. hadis alimleri falanca kişi alevidir diyerek ondan hadis almazlar ama allah’ı saçma sapan vasfeden kimselerden hadis alırlar. İçlerinden bir tanesi bile “biz ne yapıyoruz? bu kişiden hadis mi alınır?” dememiştir. halbuki allah’a iftira, hz ömer’e iftiradan daha ciddi bir durumdur. ahad haberlerin zayıf olduğu ve zandan başka bir şey ifade etmediği ortadadır. hz muhammed 10 sene, raşit halifeler de 30 sene namaz kıldırıp kamet okuttular. buna rağmen kamette cümleler 1 kere mi tekrar eder yoksa 2 kere mi tekrar eder meçhuldur. belki de kameti bazen 1 bazen 2 okumuşlardır diyemeyiz zira raviler böyle söylememiştir. yaygın bir bilgiyi dahi kaydetmeyen aciz kimselerin muğlak meselelerdeki rivayetlerine nasıl olur da güvenebiliriz? aleviler, hz ali’nin ve çocuklarının hatadan korunmuş olduğunu söyledikleri için hadis ehli onları tekfir etmiştir. sahabenin bile masum olduğunu iddia edemiyorsak hadisçilerin hatadan korunduğunu iddia etmek büyük bir iftiradır. ravilerin yalan üzerinde ittifak etmeleri mümkündür. (fahrettin razi, el-metalibul aliye, 7.kitap / 3.bölüm / sf:629)
bazı zındıkların yalan hadis uydurup hadisçiler arasında kurnazca yaydığı malumdur. hadisçiler saf oldukları için onlara kanmıştır. allah’a iftiradan daha çirkin ne vardır? bu tarz hadislerin yalan olduğuna kesin olarak inanmak gerekir. buhari ve müslim’e gelirsek elbette onlar gaybı bilmiyorlardı, kendilerince içtihat edip anlamaya çalıştılar. biz onlar ve raviler hakkında hüsnü zan besliyoruz ancak inanılmaz hatalar ve yanlışlar içeren bir rivayet gördüğümüzde bunun zındıklar tarafından uydurulup hadisçiler arasında meşhur olan bir haber olduğuna hükmederiz. ravi zincirinde en sağlam halka sahabelerdir. bununla birlikte onların rivayetleri bile kesin değildir çünkü içlerinde muhaddis olanları birbirlerine kötü sözler söylemiş, kendilerine nispet edilmesi uygun olmayan şeyler rivayet etmişlerdir. mesela ibni ömer “ölü kimse ev halkının ona ağlamasından dolayı azap görür.” hadisine hz aişe “size kuran’da yazan yetmiyor mu? hiç kimse başkasının günahını yüklenmez.” ayetini okuyarak karşı çıkmıştır. hz ömer, sahabe fatıma binti kays’ın haberini “biz dinimizi ne idüğü belirsiz bir kadından mı öğreneceğiz?” diyerek reddetmemiş midir? hz ali, ravilere yemin ettirmemiş midir? hz ömer, sahabe ebu musa el-eşari’den şahit isteyip onun işini zorlaştırmamış mıdır? ebu hureyre “dostum ebulkasım.” dediğinde hz ali “ne zamandan beri rasulullah senin dostun oldu?” diyerek kızmamış mıdır? hz ömer ebu hureyre’yi hadis naklettiği için engellememiş midir? hz ayşe’nin hz osman’ı açık bir şekilde eleştirdiği meşhur değil midir? ibni mesud ve ebu zer’in hz osman’ı aşırı şekilde eleştirdiği meşhur değil midir? ömer, halid bin velid’i eleştirmemiş midir? hz ömer, hz osman’ın menfaat amacıyla akrabalarıyla ittifak ettiğini söylememiş midir? hz talha ve hz zübeyr hakkında da benzer şeyler söylememiş midir? ibni Abbas, ebu said’in kan dökme hadisini ve ebu hureyre’nin ellerin yıkanması hakkındaki hadisini eleştirmemiş midir? ebu hureyre’nin “kim cenabet olarak sabahlarsa oruç tutamaz.” hadisi eleştirilmemiş midir? hadis kitaplarına baktığınızda buna benzer birçok şey görürsünüz. (fahrettin razi, esasuttakdis)
15-) madem hadisleri inkar ediyorsun o zaman zekatı nasıl vereceksin?
rasulullah’ın nasıl zekat verdiği meçhuldur. hadisler bu konuda hiçbir şeyi çözmediği gibi aksine problem kaynağı olurlar, misal:
zekat nasıl verilir? 200 dirhem ve katlarında 5 dirhem mi? 40 dirhem ve katlarında 1 dirhem mi? yoksa nicelik farketmeksizin 40’ta 1 mi?
altın ve gümüşün zekatı birbirine eklenerek mi yoksa ayrı ayrı mı hesaplanır? hanefilere göre eklenir, şafilere göre eklenmez.
baldan zekat alınır mı? şafilere göre alınır. hanefilere göre alınmaz.
ehli kitap da zekat veriyor (maide 12) peki onlar zekat verebilmek için hadislere mi bakıyorlar? el-zekat bilinen bir ibadet olduğu için kelimenin başında el takısı vardır. arapçada bu bir kaidedir. zekat, komşunu sevmektir, en yakınından başlayarak insanları sevdiğin için yardım etmektir. allah’ı sevip namaz kıldıktan sonraki en önemli ve en büyük ikinci ibadet komşunu sevip ona zekat vermektir. kazandığınız malın %10’unu kazandığınız gün en yakınlarınızdan başlayarak dağıtmaya zekat denir. hadisçilerin ve fıkıhçıların uydurduğu gibi üzerinden bir sene geçmesi beklenmez, nisab miktarı yazmaz.
hasat günü hakkını verin. (enam 141)
en önemli emir: rabbin olan allah’ı bütün yüreğinle bütün canınla bütün aklınla seveceksin, ikinci emir: komşunu da kendin gibi seveceksin. (matta 22.bap)
vay halinize ey din alimleri ve ferisiler! siz nanenin, dereotunun ve kimyonun zekatını verirsiniz ama şeriatın daha önemli hükümleri olan adaleti, merhameti ve imanı ihmal edersiniz. (matta 23.bap)
her sene tarlanızdan çıkan ürünün onda birini vereceksiniz. (tesniye 14.bap)
16-) madem hadisleri inkar ediyorsun o zaman namazı nasıl kılacaksın?
imam şafii besmele açıktan okunur diyerek ebu hureyre'nin hadisini delil getirmiştir. muaviye, medine'de namaz kıldırıp besmeleyi gizli çekince halk ona tepki gösterdi. namazdan hırsızlık mı yapıyorsun dediler. hanefiler besmele açıktan okunmaz diyerek abdullah bin el-muğaffel'in hadisini delil getirmiştir. oğlunun namazda besmeleyi açıktan okuduğunu görünce ona kızıp “oğlum sakın islamda olmayan bir şey islama sokma; ben rasulullah'ın, ebubekir'in ve ömer'in arkasında namaz kıldım. onlar besmeleyi açıktan çekmezlerdi.” demiştir. (mebsut c1 / sf29)
20 sene namaz kılan peygamberin daha besmeleyi nasıl çektiği bilinmiyor. dikkat edin iki mezhebin delil getirdiği hadiste peygamber bazen açıktan bazen gizliden okudu gibi bir durum yok. hanefi diyor ki 20 sene gizliden okudu, şafii diyor ki 20 sene açıktan okudu. aklı başında olan kimse için tek misal yeter.
şafilere göre fatihasız namaz kabul olmaz çünkü sahih hadis var. hanefilere göre fatihasız namaz kabul olur.
şafilere göre namazda salavat çekmek farzdır çünkü sahih hadis var. hanefilere göre namazda salavat farz değildir.
abdest alırken önce kolunu sonra yüzünü yıkayan kişinin namazı batıl mıdır? şafilere göre allah bu namazı kabul etmez çünkü sahih hadis var. hanefilere göre namazı geçerlidir çünkü sahih hadis var. (mebsut 1/108)
şafilerin hadisleri doğruysa hanefiler rasule itaat etmediği için allah’a itaat etmemiş olurlar ve namazları makbul olmadığı için cehenneme giderler.
hanbelilere göre tek başına namaz kılmak haramdır. cemaatle namaz kılmak farzdır çünkü ayette diyor ki "rüku edenlerle birlikte rüku edin." evet bu ayeti kafalarına göre yorumlayıp böyle absürd derecede zor bir hükme farz diyerek allah ve peygamber adına yalan uydurmuşlardır.
hasan basri'ye göre namazda kıraat sadece ilk rekatta farzdır. hanefilere göre ilk 2 rekatta farzdır. malikilere göre ilk 3 rekatta farzdır. şafilere göre her rekatta farzdır. hasan bin salih’e göre kıraat farz değildir. süfyan’a göre son 2 rekatta kıraat mekruhtur. bunları fahrettin razi’nin tefsirinde fatiha suresinin 4.babında ve mebsut’un ilk cildinde okuyabilirsiniz. dikkat edin, farz demek allah’ın emri demektir. allah hangisini emretti? allah adına hüküm koyanlara tağut denir.
rasulullah güven ortamının zirvesindeyken minada bize namazları ikişer rekat olarak kıldırdı. (buhari 1083) namazların rekat sayısında bile ihtilaf vardır. hadise göre rasulullah hiçbir sebep yokken bir gün boyunca namazları ikişer rekat kıldırmış.
وروى يونس بن بكير عن سالم مولى أبي المهاجر قال : سمعت ميمون بن مهران يقول : كان أول الصلاة مثنى ، ثم صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم أربعا فصارت سنه ، وأقرت الصلاة للمسافر وهي تمام
namaz önceden ikişer rekat olarak kılınırdı, rasulullah daha sonra dört kılmaya başladı bu haliyle sünnet oldu. (ibni ishak, siret 2.cilt sf117) ilk hadisi destekleyen ikinci rivayet. hadisin ravileri sikadır.
17-) haram yiyecekler kaç tanedir?
-şafilere göre papağan ve zürafa eti haram.
-hanefilere göre kirpi ve ıstakoz haram.
-hanbelilere göre kaplumbağa ve ayı eti helal.
-malikilere göre timsah, aslan ve köpek helal.
allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmadan yemek zorunda kalırsa ona günah yoktur. allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (bakara 173)
ey iman edenler! açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. kuran indirilirken böyle sorular sorarsanız size açıklanır. allah onlardan sizi muaf tutmuştur. allah çok bağışlayıcıdır, halîmdir. (maide 101)
sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da sonra o yüzden kafir oldu. (maide 102)
de ki: "bana vahyolunan kuran’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmadan kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." şüphesiz rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir. (enam 145)
allah size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmadan yemek zorunda kalırsa şüphesiz ki allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (nahl 115)
dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, allah’a karşı yalan uydurmak için, "şu helâldir", "şu haramdır" demeyin. allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler. (nahl 116)
peygambere tereyağı, peynir ve yaban eşeği helal mi diye soruldu. dedi ki: “allah’ın kuran’da haram kıldıkları haramdır, hakkında konuşmadığı şeyler ise helaldir.” (tirmizi 1726 ve ibni mace 3367)
bu hadise rağmen sünnilerin 4’ten fazla haram yiyeceği ve içeceği vardır. sünniler islama ilave yapmaktadır. dine bir şey eklemek, bir şey çıkarmak gibidir. harama helal demek nasıl küfürse, helale haram demek öyle küfürdür.
adiyy bin hatim, henüz hristiyan iken rasulullah'a şöyle sordu: "kuran nasıl olur da bizi din alimlerini ilah edinmekle suçlar? halbuki bizler onları ilah olarak görmeyiz." dedi. rasulullah: "din alimleriniz allah'ın helalini haram, haramını helal saymıyor mu? sizler de onlara itaat etmiyor musunuz? işte böylece alimlerinizi ilah edinmiş oluyorsunuz." diye cevap verdi. (fahrettin razi, tevbe 31 tefsiri)
ey peygamber! sana allah’ın helâl kıldığını niçin harâm edersin? zevcelerinin hoşnutluğunu mu ararsın? mamafih allah gafurdur, rahimdir. (tahrim 1)
ey iman edenler allah’ın size helal kıldığı güzellikleri haram sayıp haddinizi aşmayın. allah haddi aşanları sevmez. (maide 87)
samiri “bu sizin ilahınızdır fakat musa onu anlatmayı unuttu.” dedi. (taha 88) allah hiç unutur mu? dinde olmayan şeyi dine ekleyen kimse samiri gibidir. allah hiçbir şeyi unutmaz, eğer bir şeyi kitabında yazmadıysa bu onun rahmetindendir. “rabbin asla unutmaz.” (meryem 64)
yalan atanların şahitliklerini ebediyyen kabul etmeyin. (nur 4)
habil ademoğlu 03/11/2025