11 Mayıs 2025 Pazar

kuran, tevrat ve incil'i tasdik eder

rasulullah, tevrat'ı getirin diye emretti. tevrat getirilince onu alıp dedi ki: "sana ve seni indirene iman ettim." (hadis, ebu davud 4449)
قال رسول الله اءتوني بالتورية فأتي بها ثم قال امنت بك و بمن انزلك

müslümanların %99'u tevrat ve incil'in değiştirildiğini zannediyorlar çünkü okumuyorlar sadece kulaktan dolma uydurma bilgilere sahipler. 

de ki: allah katından tevrat ve kuran'dan daha iyi bir kitap getirin ona tabi olayım. (kasas 49)

tevrat bozulmuş ve sapık bir kitapsa haşa allah bizimle dalga mı geçiyor? tevrat'la kuran'ı nasıl bir tutuyor? bir müslüman kasas 49'u camide okusa onu linç ederler. müslümanlar olarak aşırı yobaz, aşırı katı kalpli ve aklını asla kullanmayan okumayan cahil kişileriz asla düşünmüyoruz kuran üstünde asla asla asla...

ey allah'ın rasulu ilim aramızdan nasıl kalkacak? diye soruldu. rasulullah dedi ki: "yahudi ve hristiyanları görmüyor musunuz? onların yanında tevrat ve incil olmasına rağmen onlarla amel etmiyorlar. işte ilmin aranızdan kaldırılması böyle olacak." (hadis, tirmizi 2655)

de ki: ey ehli kitap siz tevrat'ı, incil'i ve kuran'ı doğru dürüst uygulamadıkça hiçbir şey üzerine değilsiniz. (maide 68)

tevrat ve incil bozulmuşsa onları nasıl dürüst uygularım? allah bana emrediyor deki diyor nasıl diyeceğim? allah bozuk kitapla amel etmemizi mi emrediyor? 

eğer onlar tevrat'ı, incil'i ve kuran'ı doğru dürüst uygulamış olsalardı her yerden bolluk bereket üzerlerine yağardı. (maide 66)

neden 3 kitabı da uygulayayım? ne gerek var? çünkü allah öyle emrediyor. mesela tevrat olmadan kuran anlaşılmaz. 

elyesa'yı ve zulkifl'i an. (sad 48)

tevrat olmadan allah'ın anmamızı istediği bu iki nebiyi anamazsınız çünkü haklarındaki bilgi ne hadislerde ne ayetler var sadece tevratta var. allah bizleri tevrat'a yönlendiriyor. tefsirlerde elyesa'nın elişa peygamber, zulkifl'in hezekiel peygamber olduğu yazmaktadır. 

yanlarında tevrat varken nasıl oluyor da senden hüküm istiyorlar? onlar mümin değildir. (maide 43)

tevrat bozuksa allah neden onunla amel etmeyenin kafir olduğunu söylüyor? 

tevrat'ı biz indirdik onun içinde hidayet ve nur vardır. nebiler onunla hüküm verirlerdi. alimler de tevrat'ı muhafaza ederlerdi ve hepsi de tevrat'ın korunduğuna şahittiler. kim allah'ın indirdiği ile hükmetmezse kafirdir. (maide 44)

tevrat'ın içinde hidayet ve nur vardır, bir zamanlar vardı demiyor şu an vardır diyor. kim tevratla hükmetmezse kafirdir diyor allah. bu tevrat ne zaman bozuldu? hz musa'dan hz isa'ya kadar bütün nebiler tevrat'la hüküm veriyorlardı. hiçbir nebi gelip tevrat bozuktur demedi.

tevrat'ta şöyle yazdık: kısasa kısas vardır, göze göz, kulağa kulak, cana can, dişe diş, yaralamalarda kısas vardır. (maide 45)

tevrat'ın çıkış 21 ve levililer 24 bölümlerine baktığımızda kısas ayetlerinin yazdığını görürürüz. 

o nebilerin arkasından meryem oğlu isa'yı önündeki tevrat'ı tasdik edici olarak gönderdik. ona incil'i verdik. incil önündeki tevrat'ı tasdik eder, müminler için bir hidayettir ve öğüttür. (maide 46)

hz isa'ya kadar bütün nebiler tevratla amel ediyor ve onun korunduğuna şahit oluyorlardı. hz isa gelince tevrat'ı yalanlamadı bilakis o da tevrat'ı tasdik etti. allah ona incil'i verdi ve incil'in içinde de hidayet vardır diyor. bir zamanlar vardı artık yok demiyor. 

incil'e tabi olanlar allah'ın incilde indirdiği hükümlerle amel etsinler. kim böyle yapmazsa onlar fasıktır. (maide 47)

incil bozuk ve sapık bir kitapsa allah neden onunla amel etmemizi istiyor ve amel etmeyenlere fasık diyor? 

sana da kuran'ı önceki kitapları tasdik edici olarak indirdik. hepinizin ayrı ayrı şeriatları vardır. allah isteseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı fakat sizleri imtihan etmek istiyor. onların hevasına uyma, aralarında allah ne indirmişse onunla hüküm ver. (maide 48)

kuran, önceki kitapları tekzip etmiyor tasdik ediyor. tekzip yalanlamak demektir zıttı tasdik yani doğrulamaktır. 

muhammed önceki rasulleri tasdik etti. (saffat 37)

tasdik doğrulamak değil de ıslah etmekse hz muhammed hangi peygamberi ıslah etti lütfen söyler misiniz? bazı arkadaşlar tasdik etmenin ıslah etmek yani önceki kitapların hatalarını düzeltmek olduğunu söylüyorlar. halbuki ıslah kelimesi zaten arapçadır. tasdik başkadır ıslah başkadır. böyle saçma sapan anlamlar vererek kuran'ı tahrif ediyorlar.

ey yahya kitaba sımsıkı sarıl (meryem 12)
tefsir alimlerinin icmasına göre bu kitap tevrattır. hz yahya, hz isa ile birlikte yaşamıştır. hz musa ile aralarında 1500 sene olmasına rağmen tevrat bozulmamıştır. allah yahya'ya tevrat'a sımsıkı sarıl diyor allah bozulmuş kitaba sarılmayı emreder mi? 

abdullah bin amr anlatıyor: "rüyamda bir parmağımdan yağ diğer parmağımdan bal yiyordum. rüyamı rasulullah'a anlattığımda dedi ki: sen tevrat ve kuran'ı okuduğun için o rüyayı görmüşsün." (hadis: ahmed bin hanbel, müsned)

tabiinden vehb bin münebbih dedi ki: "tevrat ve incil allah'ın indirdiği şekliyle hiçbir harfi değişmeden kalmıştır ancak batıl yorumlarla onu tahrif etmektedirler. allah'ın kitapları korunmuştur ve değişmemiştir. (ibni kesir tefsiri, ali imran 78)

hiç kimse allah'ın kitaplarından birini silip yok edemez ancak onu batıl yorumlayarak tahrif edebilir. (sahih buhari, nisa 46 tefsiri)

tevrat ve incil'in tahrif edilmesi imkansızdır çünkü tevatür derecesine ulaşmış kitaplardır. bu kitapların gizlenmesi ancak batıl yorumlarla hakiki anlamlarının tahrif edilmesiyle mümkün olur. (fahrettin razi tefsiri, bakara 174) 

incil ve tevrat'ta hz muhammed

GELECEK PEYGAMBERİ MEYVESİNDEN TANIYACAKSINIZ
"Sahte peygamberlerden kaçının. Onlar size koyun postu giymiş kurtlar gibi gelirler. İçlerinde ise yıkıcı kurtlar vardır. Meyvelerinden onları tanıyacaksınız. İnsanlar dikenlerden üzüm, kuthornlardan incir toplayabilir mi? Aynı şekilde her iyi ağaç iyi meyve verir, kötü ağaç ise kötü meyve verir. İyi ağaç kötü meyve vermez, kötü ağaç ise iyi meyve vermez. Her ağaç meyvesinden tanınır. O zaman sahte peygamberleri meyvelerinden tanıyacaksınız." (Matta 7:15-20)

"İyi bir ağaç kötü meyve vermez, kötü bir ağaç da iyi meyve vermez. Çünkü her ağaç kendi meyvesinden tanınır. İnsanlar dikenlerden üzüm, kuthornlardan incir toplayamaz." (Luka 6:43-44)

Gelecek peygamberlerin sahteleri de olabileceği için onlara karşı Hz İsa ümmetini uyarıyor. Meyvesine dikkat edin öyle anlarsınız sahte olup olmadığını diyor. 

Hz Muhammed'in meyvesi Kuran'dır. Kuran, İncil ve Tevrat'ı tasdik eden tek kitaptır. Kuran'daki kriptoloji mucizesini hem youtube kanalımda hem blogumda defalarca anlattım. Sadece besmeleyi incelerseniz Muhammed'in Allah tarafından gönderildiğini anında anlarsınız. Muhammed eğer kötü bir insan olsaydı bu kadar güzel meyveler veremezdi. Hem Allah'ı çokça zikrediyor, övüyor hem de ümmetine zikrettirip övdürüyor. Kötü ağaç iyi meyve vermez. 

KIBLE DEĞİŞİMİ 
"Atalarımız bu dağda tapındılar. Ama siz, tapınılması gereken yerin Yeruşalim’de olduğunu söylüyorsunuz." İsa ona şöyle dedi: "Bana inan, kadın! Öyle bir zaman geliyor ki Baba’ya ne bu dağda ne de Yeruşalim’de tapınacaksınız." (Yuhanna 4:20-21)

Kıbleyi Yeruşalim'den Kabe'ye doğru değiştiren tek kişi Hz Muhammed'tir. 

AHMED 
"Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah’ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler." (Saff Sûresi/6. Ayet)

Kuran'da bahsedilen bu konuşma, Hz İsa'nın Kudüs'e girip tapınakta yahudilere yaptığı konuşmadandır ve İncil'de aynıyla geçmektedir. 

Ahmed, en çok övülen anlamına gelir. KÖŞENİN BAŞ TAŞI = EN DEĞERLİ TAŞ = EN ÇOK ÖVÜLEN TAŞ = EN ÇOK ÖVÜLEN = ARAPÇA KARŞILIĞI AHMED...

Bazı müslüman arkadaşlar Kuran'da yer alan "Tevrat'ta Muhammed müjdelendi, İncil'de Ahmed müjdelendi." gibi ayetlere bakarak bu kitaplarda gerçekten bu isimleri aramaktadırlar. Faraklit'i zorla AHMED yapmaya çalışmaktadırlar. Faraklit kutsal ruhtur. İsim demek bir şeyin sıfatı demektir mesela Allah'ın latif diye ismi vardır. Latif lutfeden demektir ve bu isim Allah'ın bir sıfatıdır. Dolayısıyla isim ve sıfat eş anlamlı kullanılmaktadır. 

TEVRAT'TA HZ MUHAMMED 
YEŞAYA 42


Tevrat'ın Yeşaya 42.bölümü okuyalım. Burada Hz İsa'dan açıkça bahsetmektedir ve İsa apaçık müjdelenmektedir zira gelecek olan şahıs şifacı niteliğinde olacaktır ve bağırıp çağırmayacaktır yani barışçıl biridir. Devamında ise apaçık bir şekilde Hz Muhammed'ten bahsetmektedir zira gelecek olan bu rab (yani efendi) savaşçı olacaktır. Sela dağındakiler ve Kedarlılar sevinin Allah'ı çokça övün demektedir ki bu orada yaşayan halk için bir müjdedir peki neyin müjdesi? yiğit gibi gelecek rabbimizin (yani efendimiz Muhammed'in) müjdesi. 

Sela dağı Medine'de bulunmaktadır. Kedar halkı ise araplardır. 

YARATILIŞ 25:13
İsmail'in oğlu Kedar...

HEZEKİEL 27:21 
[21] Arabistan ve Kedar önderleri müşterindi, Mallarına karşılık Sana kuzu, koç, teke verdiler.


-uzun zaman vahyin gelmemesi
-gönderilen elçinin kör ve sağır (ümmi) olması
-körlere (ümmilere) klavuzluk yapması
-putlara tapan müşriklere galip gelmesi
-ismail'in oğlu kedar neslinden yani arap
-sela dağında yani arabistandaki medine şehrinde
-savaşçı, yiğit bir efendi gelecek

müjdelenen bu şahıs apaçık hz muhammed'tir.

YEŞAYA 54

-esenlik anlaşması = islam anlaşması
-seni terkettim ama geri döneceğim = ismaille hacere allah'ın geri dönüp onların soyuna nübüvvet vermesi
-sonsuz sadakatla geri döneceğim = islamın sonsuza kadar geçerli olması
-terkedilmiş kadının (hacerin) evli kadından (sara) çok çocuğu olacak = arapların büyük bir millet olması kehaneti islamla gerçekleşti

10 Nisan 2025 Perşembe

bülent şahin erdeğer ve ginza rabba yalanı

bülent şahin erdeğer ve ginza rabba yalanı

son zamanlarda ginza rabba diye bir metin üzerinden yeni bir hikâye servis edilmeye çalışılıyor. işin başını da bülent şahin erdeğer çekiyor. iddia şu: meryem suresi 12. ayette geçen “kitap” kelimesi aslında ginza rabba’dır. yani allah yahyâ’ya bu kitabı indirmiştir ve o da ona sımsıkı sarılmıştır. delil olarak da ginza rabba’da hz. isa’ya “matarta” yani koruyucu ruhsal bekçi denilmesi gösteriliyor.
peki şimdi soralım: isa’ya matarta denmiş de ne olmuş?

aynı kitapta isa’ya “yalancı mesih” deniyor.
aynı kitapta kutsal ruh “şeytanî, dişi bir demon” olarak sunuluyor.
aynı kitap ibrahim’i peygamber olarak kabul etmiyor.
musa yok. şeriat yok. tevhid yok. nübüvvet zinciri yok.

peki bu kitap isa’ya matarta dedi diye vahiy mi olmuş oluyor?
hem iftira atıp hem göksel görev veriyorsa bu bir tutarlılık değil çelişkidir.
çelişkili metin vahiy olabilir mi?
tasdik mi ediyor, aşağılıyor mu belli değil.
bu neyin kanıtı oluyor? hiçbir şeyin.

kur’an dört kitabı adlarıyla zikreder: tevrat, zebur, incil, kur’an.
ginza rabba’nın adı geçiyor mu? geçmiyor. ima var mı? yok.
allah, indirdiği bir kitabı unutacak mıydı?
hem “zikri biz indirdik, biz koruyacağız” (hicr 9) diyor
hem de sen kalkıp tahrif olmuş, içine islam sonrası olaylar girmiş bir metni allah’ın kitabı diye pazarlıyorsun. olmaz.

en’âm 115 açık: allah’ın kelimeleri değiştirilemez.
ginza rabba ise çelişkilerle, boşluklarla, kopuk anlatımlarla, gnostik öğretilerle dolu.
hem tahrif olmuş hem de vahiy diyorsan, ya kur’an yanlış söylüyor –haşa– ya da sen.
kusura bakma ama mantık bunu kaldırmaz.

ali imran 81 daha da net: allah bütün peygamberlerden söz almış.
“sizden sonra bir rasul geldiğinde ona iman edecek ve yardım edeceksiniz.”
peki ginza rabba’da hz. muhammed’in adı geçiyor mu?
ona dair bir işaret, müjde, dua var mı? yok.
demek ki bu kitap ya eksiktir, ya da hiçbir zaman ilahî değil.

sabîî meselesi de ayrı bir konu. kur’an’da sabîîler geçiyor evet ama kim oldukları net değil. tarih boyunca birçok grup “biz sabîîyiz” dedi. mandaeanlar da islam gelince “biz kur’an’daki sabîîleriz” dediler.
neden? çünkü ehl-i kitap olunca statü kazanıyorlardı.
peki ellerindeki metin neydi? ginza rabba.
içeriği neydi? isa’ya iftira, ruh’a hakaret, ibrahim’i inkâr.
o zaman bu bir inanç değil, siyasi manevradır.

sonuç net.
ginza rabba bir vahiy değildir.
tasdik zincirine ait değildir.
tahrif edilmiştir.
içeriği çelişkilidir.
kur’an’la hiçbir uyumu yoktur.
hz. isa’yı, hz. ibrahim’i ve hz. muhammed’i ya yok sayar ya reddeder.
kutsal ruh’u şeytan ilan eder.
tevhid çizgisinden sapmıştır.

ve sonra sen kalkıp “ama matarta demişler” diyorsun.
kusura bakma bülent efendi, sen hiçbir şey ispatlamadın. sadece çelişkili bir metnin içine tutunup kendini kandırdın.

çünkü allah’ın kelimeleri çelişmez. ginza rabba çelişiyor.
çünkü allah’ın kelimeleri korunur. ginza rabba tahrif olmuş.
çünkü allah peygamberlerine tasdik ettirir. ginza rabba tasdiki yok sayıyor.


---

kaynaklar:

– isa’ya sahte mesih denmesi:
right ginza, part i, par. 199–200, çeviri: e.s. drower, the ginza: the holy book of the mandaean nasoreans, s. 252–254

– kutsal ruh’un şeytanî bir varlık olarak tasviri:
e.s. drower, the secret adam: a study of nasoraean gnosis, clarendon press, 1960, s. 49

– hz. ibrahim’in peygamber olarak kabul edilmemesi:
edmondo lupieri, the mandeans: the last gnostics, eerdmans, 2002, s. 88

– ginza rabba’da islam sonrası bilgiler ve araplara göndermeler:
brikha nasoraia, sacred text and esoteric praxis in sabian mandean religion, 2012, s. 212

– mandaeanların “biz sabîîyiz” iddiasıyla halife el-me’mun’a başvurusu:
ayrıca bkz. aynı eser, nasoraia, s. 210–214

– kur’an referansları:
meryem 12, hicr 9, en’am 115, ali imran 81

4 Nisan 2025 Cuma

düz dünya'nın delilleri: uzun mesafe fotoğrafları

(İsrail) Aşkelon Milli Parkından çekilen resimde 991km uzaktaki Girit adası / İda dağının görülmesi.

gözlemci yüksekliği: 40m
mesafe: 991km
ufuk çizgisi: 22km
dağın zirvesi: 2456m
hedefin görülmesi için gerekli minimum yükseklik: 73182m

sonuç: dünya küre değildir.


(Fransa) Resim Mt Canigou dağından çekildi ve görebildiğimiz en uzak dağ "La Meije" dağı yaklaşık 4000 metre yüksekliğinde ve 415km uzaklıkta fakat görülüyor.

gözlemci yüksekliği: 2785m
mesafe: 415km
ufuk çizgisi: 188km
dağın zirvesi: 4000m
hedefin görülmesi için gerekli minimum yükseklik: 4028m

sonuç: dünya küre değildir.

matematik yalan söylemez. 

26 Ocak 2025 Pazar

hz muhammed'e atılan pedofili iftirasına cevap

Hz Muhammed'e utanmadan pedofili diyorlar. Yahu bu adam kaç tane kızla evlenmiş? 
Pedofili olan kişi eline güç geçerse durur mu? 
Küçük çocuklardan harem kurmaz mı? 
Kendinden büyük Hz Hatice ile 25 sene evli kalmış. Eğer Hatice ölmeseydi Hz Muhammed hiç evlenir miydi? Hz Hatice öldükten hemen sonra neden Hz Aişe ile hemen evlenmemiş de 4 sene beklemiş? 

Hz Muhammed, 9 yaşındaki Hz Aişe ile evlendi diyorlar. Nerede geçiyor bu bilgi? Buhari'de geçiyor. Aynı hadis kitabında peygamberin ayı ikiye böldüğü, parmaklarından su akıttığı da yazıyor bunları da kabul ediyor musun? Yoksa aynı hadis kitabındaki işine gelen rivayete tarihi gerçeklik, işine gelmeyene kesin yalan mı diyorsun ey ikiyüzlü? 

Halbuki Kuran'a göre Hz Muhammed (sav) mucize göstermemiştir. O zaman bu hadis kitabındaki bilgiler şaibelidir. 

"De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline!""
(Fussilet Sûresi/6. Ayet)

"İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır."
(Ra’d Sûresi/7. Ayet)

"Bizi, mucizeleri göndermekten ancak öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz."
(İsrâ Sûresi/59. Ayet)

Hz Aişe'nin ölüm yaşı kesin değil ki doğum yaşı kesin olsun. Bir rivayette Hicri 56, diğer rivayette hicri 57, diğer rivayette hicri 59 yılında vefat etmiştir. Atatürk ne zaman ölmüştür diye sorsam kimse 1935 veya 1945 demez. Ölüm tarihi bile kesin değilse doğum tarihi hiç kesin değildir. 

İslam tarihinin anlatıldığı elimizdeki ilk yazılı eser olan İbni Hişam'ın Siretinde Hz Aişe ilk müslümanlardan kabul edilmektedir. Demek ki Hz Aişe 610 yılında vardı ve müslümandı tıpkı Hz Ali gibi. Çünkü babası Hz Ebubekir, peygamberimize ilk iman eden arkadaşıydı. 

İbni Hişam'ı destekleyen diğer rivayetler:

Ibn Hajar’a göre, “Fatma Kâbe’nin yeniden inşası sırasında Peygamber otuz beş yaşındayken doğdu… Ayşe’den beş yaş büyüktü.” (Al-isabah fi tamyizi’l-sahabah, Ibn Hajar al-Asqalan, Cilt 4, sayfa 377, Maktabatu’l-Riyadh al-haditha, al-Riyadh, 1978).


Abdal rahman ibn abi zanna’d’a göre Esma Ayşe’den on yaş büyüktü. (Siyar A’la’ma’l-nubala’, Al-Zahabi, Cilt2, Sayfa 289, Arabic, Mu’assasatu’l-risalah, Beirut, 1992)

Ibn Kathir’e göre Esma Ayşe’nin on yaş büyük ablasıydı. (Al-Bidayah va’l-nihayahi Ibn kathir, Cilt 8, sayfa 371, Dar al-fikr al-‘arabi, Al-jizah, 1933)

Peki Kuran'dan sonra en sahih kitap olarak kabul edilen Buhari? Arkadaşlar Buhari güvenilir bir kaynak değildir. Ebu Hanife gibi bir adamdan tek bir rivayet almaz ve onu deccal gibi görür. Sırf bu yüzden bizim Buhari'yi cerh etmemiz gerekir. Halbuki aynı Buhari, Hz Ali'nin katilini öven İmran bin Hittan'dan dahi hadis aktarmıştır.

Fahrettin Razi, Buhari'nin içinde tecsim ifade eden birçok uydurma rivayetin yer aldığını, bundan dolayı bu kitaplardan akaid oluşturmanın caiz olmadığı savunmuştur. (Kaynak: Allah'ın Aşkınlığı) Kuran'dan sonra en sahih kabul edilen ikinci kitapta Allah hakkında bile iftira hadisler yer alıyorsa Buhari'ye neden itibar edelim? 


Buhari hadisleri tahrif eden biridir örneğin Ebu Davud Tayalisi'nin kitabında aynı rivayet : "Hz Ali abdest alırken başını ve ayaklarını meshetti." derken Buhari bu hadisteki mesh kelimesini keyfine göre kaldırmış ve başka kelime eklemiştir. Ona göre Hz Ali başını ve ayaklarını zikretmiş. Zikir ne alaka değil mi? Sırf şiilerin lehine bir hadis olmasın diye böyle yapan bir insandan din alınabilir mi? 

----------------------------------------------------------------------------
Diyelim ki bu hadis sahihti o zaman nasıl bir savunu yapılabilir? 
----------------------------------------------------------------------------

2 yaşındaki bir bebekle evlenmek neden kötüdür?
20 yaşındaki bir kadınla evlenmek neden kötü değildir?
İki sebebi var:
1. Bebekte şehvet yoktur, kadında şehvet vardır.
2. Bebekte akıl yoktur, kadında akıl vardır.

O zaman, kimde bu iki özellik mevcutsa, onunla evlenmek caizdir. Peki, ergenler evlenebilir mi?

Ergenlerde şehvet var mıdır, yok mudur?
Ergenler akıllı mıdır, yoksa bebekler gibi akılsız mıdır?

Tıpkı 30 yaşındaki bir insan kadar zeki olan ve onun kadar şehvet sahibi bir kişiye çocuk demek beyinsizliktir. Çocuklar ergen değildir. Ergenler çocuk değildir. Ergenlikle birlikte çocukluk devri biter, yetişkinlik başlar. Çocuklar ve ergenler aynı olsaydı, o zaman biz bu iki grubu birbirinden ayırmak için iki ayrı kelime kullanmazdık. Çocuk başka bir şeydir, ergen başka bir şeydir.

Pedofili nedir? Ne demektir? Hebefili nedir?
Çocuklara ilgi duymak pedofilidir. Ergenlere ilgi duymak ise pedofili değil, hebefilidir. "Hebe" Yunanca'da ergenlik ve gençlik demektir.

Peki, ilk çağlarda insanlar ergenliğe girince mi aile oluyorlardı, yoksa 18 yaşını mı bekliyorlardı?

(Stephan Gerlach, Türkiye Günlüğü, 1573 yılı)


Arkadaşlar, 18 yaş tamamen bir saçmalıktır ve hiçbir mantıklı zemini yoktur. "Age of consent" yani rıza yaşı, 1880 yılındaki Amerika'da 10'dur. 2017 yılındaki Fransa'da, 11 yaşındaki bir kız, 28 yaşındaki bir erkekle kendi rızasıyla zina yaptığı için ceza verilmemiştir. Cengizhan 9 yaşında evlenmiştir. Bütün dünyada evlilik yaşı için ölçüt ergenlik idi.


11 Ocak 2025 Cumartesi

19 mucizesini en basit nasıl anlayabilirim?

Bakkaldan alışveriş yapacak kadar matematik bilen herkes bu mucizeyi anlayabilir. İlkokul terk kişiler dahi bunu anlıyor; defalarca test ettim ve buna şahidim.

Bizim amacımız, "19 çıksın da nasıl çıkarsa çıksın" gibi bir mantık taşımak değildir. Metne herhangi bir ekleme, çıkarma, kesme ya da biçme işlemi yapmıyoruz. "Karekök al, türev al, fonksiyon oluştur, yeter ki 19 çıksın" gibi bir saçmalığa başvurmuyoruz.

Yaptığımız işlemler son derece basittir: ardışık şekilde dizmek veya nadiren toplamak. Doğada üç elma görseniz, bu elmalara ya toplama işlemi uygularsınız ya da sıralarsınız. Yani akla gelen ilk ve en basit yöntemleri kullanıyoruz.

Bu çalışma, bir kriptoloji çalışmasıdır ve kesinlikle numeroloji değildir. Numerolojide, sayılara anlam yüklenir. Örneğin, "Reşat Halife 1974 yılında doğmuştur, Kuran'ın 74. suresinde 19 geçmektedir, bu bir ilahi işarettir" gibi düşünceler tamamen numerolojiye örnektir ve geçersizdir.

Bizim yaptığımız çalışma tamamen bilimseldir. Literatürde bunun tam karşılığı 'Proof of Work' yani 'Emek İspatı'dır. Ancak bu, SHA256 algoritması gibi bir metni koruyan kodlama değildir. Kuran'ı koruyan, hafızlardır; 19 sistemi değildir.

Bu çalışmayı en basit şekilde TC kimlik numarası örneğiyle açıklayabiliriz. TC kimlik numarası bir koddur. Eğer bir şey kodsa, onun benzerini getirmek mümkündür, çünkü kriter listesi bellidir.

TC kimlik numarası kriter listesi:

  1. Kod, on bir haneden oluşmalıdır.
  2. Kodun son hanesi çift olmalıdır.

Bu kodun benzerini nasıl üretebiliriz?
Cevap: Eğer tüm kriterleri sağlarsak.
Örnek TC kimlik numarası: 10020030048
Benzer TC kimlik numarası: 22224444900

Kriptolojide, sayılara anlam yüklenmez. Numerolojide ise sayılara anlam yüklenir. Numerolojide kriter listesi veya benzer kod üretimi yoktur. Örneğin, "7 sayısı çok uğurludur" gibi ifadeler numerolojidir ve bilimsel değildir.

Kuran, birçok ayette bu kitabın mislini (benzerini) getirmeye insanlığın gücünün yetmeyeceğini belirtmektedir. MİSLİ kelimesi tamamen matematikseldir. Türkçede de "iki misli, üç misli" gibi ifadeler kullanılır.

Şu an Kuran'da, TC kimlik numarası gibi birbiriyle bağlantılı 140 farklı kriptoloji örneği bulunmaktadır. İnsanlardan, Kuran'daki bu kodların benzerini getirmesi istenmektedir. Biz denedik, başaramadık. Bilgisayarlarımızın gücü dahi yetmedi.

Kuran, insanlığa meydan okumaktadır. Kuran'ın bir sure ölçekli küçük bir benzerini dahi, tüm insanlar bir araya gelse yazamayacaklarını söylemektedir. En kısa sure, 2 satırdan oluşan ve başında besmele bulunan Kevser Suresi’dir. Peki, nasıl olur da insanlık bunu başaramaz?

Çünkü uydurulacak surenin başında, Besmele’ye benzer bir cümle yazılması gerekir. Kriptanaliz çalışmalarıyla, Besmele’nin yapısında 20 farklı kodun bulunduğunu gözlemledik. Varyasyon hesaplarına göre saniyede 1 milyar işlem kapasitesine sahip süper bir bilgisayar, aralıksız çalışarak sadece besmeledeki kodun benzerini en az 31 milyar yılda oluşturabilir.

(KRİTER LİSTESİNDEKİ SADECE BİR KODU İNCELEYELİM)

Besmele 4 kelimeden oluşur. 
ilk kelimesinde 3 harf, 
ikinci kelimesinde 4 harf, 
üçüncü kelimesinde 6 harf, 
dördüncü kelimesinde 6 harf vardır. 
13milyon 243bin 646 sayısı 19'un tam katıdır.
46 milyon 362bin 413 sayısı 19'un tam katıdır.

Bu bilgileri yan yana dizdiğimizde oluşan kod, 19’un tam katıdır. Bu kodun tersinden dizilimi de 19’un tam katıdır. Sizden talep edilen şey, 19’a bu şekilde bölünen başka bir kod bulmanızdır. Besmele’deki kodun benzeri olan bir kodu örnek olması için aşağıya koyuyorum.

kodun cümlesi: "KAVRA ONU ÖLÇEREK ANLA"
ilk kelimesinde 5 harf, 
ikinci kelimesinde 3 harf, 
üçüncü kelimesinde 7 harf, 
dördüncü kelimesinde 4 harf vardır. 
15milyon 233bin 744 sayısı 19'un tam katıdır.
44milyon 372bin 315 sayısı 19'un tam katıdır.

SORU: Benzerini siz getirmişsiniz zaten, o hâlde nasıl olur da insanlar benzerini getiremez diyorsunuz?

CEVAP: Çünkü sizden imkânsız bir şey istemiyoruz. Benzerini getirmek mümkün, ancak insanlar bunu yapamaz diyoruz. Üstelik sadece bir tane kriterden bahsetmiyoruz. Örneğin, TC kimlik numarasında bile iki kriter vardır. Kur’an’daki kodlamalar da aynı şekilde, besmele ile başlıyor. Daha başlangıçta 20 farklı kriter yer alıyor. Bu kodlamaların hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Besmele’deki kodlar, Ha-Mim surelerindeki kod grubuyla bağlantılıdır; Ha-Mim sureleri ise tüm Kur’an ile bağlantılıdır. Yaklaşık 140 kriterden oluşan bu devasa yapıyı tek tek sağlayabilirsiniz, ancak toplu hâlde buna gücünüz yetmez.

SORU: Neden 19? Başka bir sayı olamaz mıydı?

CEVAP: Kodlamalarda "neden" diye sormak anlamsızdır. Örneğin, TC kimlik numarası neden 11 hanelidir? Neden sonu çifttir? Bu tarz soruların cevabı yoktur; kodlamacı böyle tasarlamıştır. 11 hane değil de 9 hane olsaydı, neden 9 diye soracaktınız. Sonu çift değil de tek olsaydı, neden tek diye soracaktınız. Bu tarz itirazlar, kriptolojiyi anlamayan kişilerin sorularıdır.

SORU: Edip Yüksel ve Reşat Halife gibi siz de Tevbe Suresi’nin son iki ayetini Kur’an’dan çıkarıyor musunuz?

CEVAP: Asla çıkarmıyoruz! Bilakis, o ayetlerde öyle kodlar var ki insanlar benzerini getiremezler.

SORU: Neden eski âlimler Kur’an’da böyle bir şeyin olduğunu iddia etmemişlerdir?

CEVAP: Çünkü Allah, hikmeti gereği bu mucizeyi ahir zamana kadar sakladı ki insanlar onun büyüklüğüne şahit olsun. 1400 yıl önce çöldeki bir çoban bu kodlamaları nasıl tasarladı?

SORU: Eski âlimler bu ayetten ne anlıyorlardı?

CEVAP: Her devirde insanlar, kendi anlayışlarına göre ayetleri anlıyorlardı. Ancak artık devir değişti; bilgisayar ve yapay zeka çağındayız. Kur’an sanki yeni inmiş gibi güncelliğini koruyor ve teknolojiye meydan okuyor.

SORU: İnsanlar mucizelere nasıl iman ediyor?

CEVAP: Tüm insanlar aynı mantıkla iman eder. Olasılıksal olarak düşük ihtimalli bir şey gerçekleşmişse, o şeyin arkasında bir kasıt olduğunu düşünürüz; tesadüf demez, bir hikmet ararız. Örneğin, İsa ölüleri diriltiyordu. 100 milyar insan geçti, ancak sadece bir kişinin ölüleri dirilttiğini gördük. O hâlde bu, anormal bir durumdur. Aynı şekilde Hz. Muhammed’in yaptığı işler de normal mi, yoksa anormal mi? Eğer yaptıkları normalse oran-orantı kurarız: 10 bin kişilik Mekke’de bir tane Muhammed çıktıysa, 10 milyar kişilik dünyada 1 milyon tane Muhammed benzeri adam çıkması gerekirdi. Ama çıkmadı. Demek ki bu, anormal bir durumdur.



Besmele ile başlayıp ordan hamim surelerine ordan da tüm kurana yayılan kriptografik yapıyı derinlemesine inceleyebilirsiniz bu linklerden. Eğer anlamakta zorlandığınız bir kısım olursa youtube kanalımda kriterleri anlattığım videoları da izleyebilirsiniz. 


21 Aralık 2024 Cumartesi

ashabı kehf ve aslanları

"Onlar uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer onları görseydin dönüp kaçardın ve gördüklerin yüzünden içini korku kaplardı."
(Kehf Sûresi/18. Ayet)

Köpek ne alaka? Neden ayaklarını uzattığı bilgisi bize veriliyor? Böyle gereksiz ayrıntılara ne lüzum var? İşte başka bir Kur’an mucizesi.

Kelp, Arapçada "köpek" anlamına geldiği gibi "aslan" anlamına da gelir. Mesela, Hz. Muhammed bir gün Uteybe adındaki zalime, "Allah’ım, falan kuluna köpeklerini musallat et," diye beddua etmiştir. Bunun üzerine, o müşriği Şam seyahati sırasında bir aslan yemiştir.

وكلبهم باسط ذراعيه بالوصيد أكثر أهل التفسير على أنه كان من  جنس الكلاب .
وروي عن ابن جريج : أنه كان أسدا وسمي الأسد كلبا فإن النبي صلى الله عليه وسلم دعا على عتبة بن أبي لهب فقال : " اللهم سلط عليه كلبا من كلابك " فافترسه أسد .

1. Ve köpekleri ön ayaklarını mağaranın girişine uzatmıştı: Çoğu müfessire göre bu, köpek cinsinden bir hayvandı.

2. İbn Cüreyc'den rivayet edildiğine göre: Bu hayvan bir aslanmış ve aslan burada köpek olarak adlandırılmıştır.

3. Nitekim Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Utbe bin Ebi Leheb için şöyle dua etmişti: "Allah’ım, ona köpeklerinden birini musallat et." Bunun üzerine bir aslan onu parçalamıştı. (bağavi tefsiri)


Tabiinden, Roma asıllı İbn Cüreyc (Gregory), Kehf Sûresi’ndeki "köpekten" kastın aslında aslan olduğunu söylemiştir. Çünkü Roma asıllı olduğu için ayeti doğru şekilde anlamıştır. Zalim ve putperest Romalılar, bir ceza olarak insanları aslanların önüne atar ve onların acı çekmesini izlerlerdi. Bu sahnelerden zevk alırlardı. Circus adı verilen arenalarda gerçekleşen bu sadist ceza yöntemiyle birçok Hristiyan maalesef şehit edilmiştir. Konuyla ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için damnatio ad bestias veya christianos ad leones ifadelerini araştırabilirsiniz.

"Ve onların kalplerini kuvvetlendirdik, o vakit ki kıyam ettiler de dediler ki: 'Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O’ndan başkasına bir ilah diye tapamayız. Diyecek olsak, elbette ki haktan pek uzak bir söz söylemiş oluruz.'"
(Kehf Sûresi/14. Ayet)

O Hristiyan gençler, putperest zorbalığa karşı kıyam edince Romalı müşrikler onları aslanlara attı. Fakat aslan, ilahi bir mucize olarak onları korudu. Allah, onlara aslanı musahhar kıldı (hizmet ettirdi). Kehf Sûresi’nin 9. ayetinde, bu olayın insanlar için oldukça acayip bir ayet olduğu anlatılır.

"Onlar uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer onları görseydin dönüp kaçardın ve gördüklerin yüzünden içini korku kaplardı."
(Kehf Sûresi/18. Ayet)

Ayete göre, aslan mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatarak bekliyor ve ayet, onları gören kişinin korkudan dehşete düşüp kaçacağını söylüyor. Gerçekten, heybetli bir aslan görseniz korkuya kapılmanız kaçınılmazdır.
(hacı bektaşı- veli)

Roma döneminden kalma birçok aslan heykeli vardır. Bu heykeller mezarlıkları korur ve iki ön ayaklarını uzatmış şekilde tasvir edilir. Pers ve Hitit medeniyetlerinde de aslanlar, şehri, kralı ve sarayı korumakla ilişkilendirilmiş ve bu koruyucu rol nedeniyle sıkça ayakta durur şekilde tasvir edilmişlerdir.
(keşfeden kişi: x platformundaki @rahmeteyn)

12 Aralık 2024 Perşembe

lutun kızları

tevratta lut'un kızları tarafından sarhoş edildikten sonra ondan hamile kaldıkları yazmaktadır. bir peygamber nasıl böyle bir şey yapar? tevrat şeytan sözüdür diyen müslüman arkadaşlarıma bir cevap olarak yazıyorum bu satırları.

1) burda lut suçlu değil masumdur zira aklı yerinde değildir.

2) lutun kızları iyi niyetle yanlış bir içtihatta bulunmuşlardır. onlar dünyadaki tüm insanların helak edildiğini zannediyorlardı. soyumuz tükenecek endişesiyle bu işi yaptılar. 

3) peygamberler günah işlemez onlar masumdur diye bir ayet yoktur. ismet sıfatı tamamen bir uydurmadır. yunus peygamber kuranda açıkça ZALİM OLDUĞUNU yazmaktadır, adem peygamber de ZALİMLERDEN olmuştur bunlar ayetle sabittir.

4) yusuf peygamberin allah tarafından korunması tüm peygamberlerin korunmasını gerektirmez nitekim allah peygamberimizi suikastlerden korumuşken birçok peygamberi korumamıştır ve şehit olan peygamberlerin varlığı sabittir mesela yasin suresine bakabilirsiniz. 

5) zina yapmak mı daha büyük günahtır yoksa şeytan olmak mı? şeytan bir peygamberden daha çok allah ile konuşmuştu ve ibadet etmekten dolayı bir melek olmuştu. imtihanda olan her varlık günah işleyebilir. 

6) musa peygamber yanlışıkla bir adamı öldürdüğü için katil sayılmıyorsa (insan öldürmek zinadan çok daha büyük bir günahtır) lut peygamber de farkında olmadan bir ilişkiye girdiği için zani sayılamaz. 

7) bu mesele neden tevratta anlatılmıştır? ne gerek vardı? elbette hikmetleri vardır lakin unutulmamalıdır ki kuranda da lutun kızlarıyla alakalı başka bir benzer problem vardır. lut, kızlarını kapıya dayanan sapıklara teklif etmektedir. eğer iyi niyeti bırakıp ateist gibi allah'ın kitaplarına yaklaşırsak kurandaki probleme bakarak lut peygambere gavat demek de mümkündür.

11 Aralık 2024 Çarşamba

namaz konusu

1) "medine'de hiçbir korku, yağmur veya sefer olmamasına rağmen rasulullah namazları birleştirerek kıldı. ümmetine zorluk olmaması için böyle yaptı." (buhari, mevakit / müslim, musafirin)

bundan daha açık bir ifade olamaz. 5 vakit namaz zor geliyorsa birleştirip 3 vakit kılmak caizdir. 

2) "abdullah ibni şakik'in anlattığına göre ibni abbas akşam namazı vakti geçmesine rağmen konuşmaya devam etti. bunun üzerine bir sahabe ona gelerek namazı kaçırdın diye uyardı. ibni abbas: peygamberin sünnetini bana mı öğretiyorsun? rasulullah'ın namazları cem ettiğini gördüm dedi. bunun üzerine içimde bir şüphe oluştu ve gidip ebu hureyreye sordum o da ibni abbas'ın dediklerini onayladı." (müslim 705/57) 

demek ki akşam namazını geciktirip yatsıyla birlikte kılmak caizdir aynı şekilde öğle ve ikindi namazlarını cem edebiliriz. 

3) (buhari, taksirussalat) 
demek ki namazı iki rekat kılmak caizdir. farz namazların dört rekat kılınması bir sünnettir. 

وروى يونس بن بكير عن سالم مولى أبي المهاجر قال : سمعت ميمون بن مهران يقول : كان أول الصلاة مثنى ، ثم صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم أربعا فصارت سنه ، وأقرت الصلاة للمسافر وهي تمام
meymun bin mihran, ibni abbas'ın talebesidir. sika bir ravidir. salim mevla ebil muhacir, emeviler döneminde valilik yapmıştır. yunus bin bukeyr, ibni ishak'ın siretini rivayet etmiştir. 





4) nisa suresi 101. ayet:
"yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size kötülük yapmasından korkarsanız namazı kısaltmanızda bir sakınca yoktur çünkü kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır."

nisa suresi 102. ayet:
"sen müminler arasında bulunup onlara namaz kıldırdığında onlardan bir grup seninle birlikte namaza dursun ve silahlarını yanlarına alsınlar onlar secde ettiklerinde geri çekilsinler diğer grup henüz namaz kılmamış olanlar gelsin ve seninle birlikte namaz kılsınlar ancak tedbirli olup silahlarını yanlarına alsınlar çünkü kâfirler sizin silahlarınızdan ve eşyanızdan habersiz olmanızı isterler."

demek ki bir tam namaz iki rekattır fakat korku halinde kısaltıp tek rekat kılmamız caizdir. ayette "bir grup secdeye varınca kalkıp nöbete gitsin diğer grup namaza başlasın." kısmı 1 rekat namazın korku halinde caiz olduğunu gösterir. 

5) hac suresi 77.ayet:
"ey iman edenler rüku edin, secde edin, rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz."

rüku edebilmek için önce kıyamda durmak gerekir böylece kurandan namaz ibadeti gayet net şekilde çıkar zira kıyam, rüku ve secde üçlüsü tam bir rekattır. kıyam, rüku ve secdeyi tekrar edersek iki rekatlık tam bir namaz kılmış oluruz. 

6) muzemmil suresi 20.ayet:
"namaz kılarken kurandan kolayınıza geleni okuyun." 

demek ki bir ayet parçası bile okusak allah için yeterlidir. bu dinin sahibi allahtır ve kuralları da o koyar. bir insan sadece "bismillahirrahmanirrahim." dese ve namaz kılsa bu namaz allah katında makbuldur çünkü besmele bir ayettir. 

+ 4 mezhep de namazda kurandan olmayan bir takım dualar okurlar. kuran dışı bu duaların arapça okunması caiz oluyor da başka dilde okunması neden caiz olmuyor?

7) nisa suresi 43.ayet
"sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaz kılmayın." 

demek ki şekil değil mana mühimdir. namazı kendi anadilinizde kılabilirsiniz. la ilahe illallah sözü kurandan bir ayettir. bunu türkçe, ingilizce, çince vs söyleseniz hiçbir anlam kaybı olmaz. kurandan kolayınıza gelen bu sözü türkçe söyleyerek namaz kılabilirsiniz. zaten her peygamber kendi anadilinde ibadet etmiştir. onların kendi dillerinde ettikleri dualar kuranda arapçaya tercüme edilmiştir. bir şeyin tercümesi haksa aslı da haktır. mesela yunus peygamberin belki türkçe ettiği duası kuranda arapça geçmektedir: "la ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minezzalimin."

8) taha suresi 14.ayet
"ben allah'ım, benden başka ilah yoktur. sadece bana ibadet et ve beni hatırlamak için namaz kıl."

demek ki namazın gayesi allah'ı hatırlamak, onu anmaktır. yüreğinizde allah sevgisi olmazsa onu hatırlamak istemezsiniz. namaz son derece kolay bir ibadettir. allah'a derinden bir saygı duyarak ve onu bütün yüreğinizle severek namazınızı kılın. 

9) namaz kaç vakit?
kuran'da ve tevrat'ta namaz 3 vakittir. peygamberimizin 3 vakit kıldığına dair rivayeti yukarıda zikrettik. namazın 5 vakit zannedilmesi farz olan salatul vusta ve salatul işa'nın peygamberimiz tarafından iki parça halinde kılınması yüzündendir. 

Daniel yasanın imzalandığını öğrenince evine gitti. Yukarı odasının Yeruşalim yönüne bakan pencereleri açıktı. Daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti, Tanrısı'na övgüler sundu. (Tevrat, Daniyel 6:10)

kuran'da salat, el salat olarak geçer yani bilinen ve belirli namazdır meçhul değildir. arapçada el takısı bu anlama gelir. kuranda namazların adları verilmiştir: salatul fecr, salatul vusta ve salatul işadır ki eski ümmetler de namazı bilirler.

hud114de gündüzün iki tarafında namaz emredilmiştir. bir günü iki eşit parçaya bölersek A ve B olarak 2 taraf elde etmiş oluruz. 

salatul fecr yani fecr demek ortaya çıkmak demektir peki ne ortaya çıkmıştır? elbette güneş kastedilir. A kısmında kılınır.

salatil vusta yani ortanca namaz. bakara 238'de geçer. isra78 dülukuşşems yani güneşin sarkmaya başlamasından geceye kadar namazı kılın der. güneş zirveye tırmanana kadar salatul fecr vaktidir, güneş sarkmaya başladığı andan itibaren fecr yani ortaya çıkma tamamlanmış vakit çıkmıştır yeni bir vakit girmiştir ki işte bu namaz salatul vusta yani ortanca namazdır öğleden geceye kadar kılınması gerekir. 

salatul işa yani gece namazı hud114'te geçer. zulufen minelleyl ifadesi gecenin yakınlarında namaz kıl demektir. nur58 min badi salatil işa yani gece namazından sonra odanıza girmek isteyen izin istesin ayeti bunu anlatır. insan gece olunca namazını kılar ve yatağa girer. gündüzün yakın kısımları ibaresi son derece doğrudur zira 8de gece olmuşsa biz 10da yatarız güneşin doğuşuna ise daha çok uzun vakitler vardır. yani gecenin gündüze yakın saatlerinde yatağa gireriz. 

ne yazık ki şu an tam tersi oluyor. yine gecenin gündüze yakın saatlerinde yatıyoruz ama A kısmına yakın. allah ise B kısmına yakın yatmamızı istiyor. çünkü allah geceyi dinlenme kılmıştır. ve cealna nevmekum subata.

özetle:
A'da kılınan namaz (salatul fecr)
B'de kılınan namaz (salatul vusta)
GECEnin B'ye yakın kısmında kılınan namaz (salatul işa)

7 Aralık 2024 Cumartesi

tevessül şirk değildir

bir insan dese ki allah'a iman ediyorum ancak allah'tan kastım bu önümdeki puttur. o kişi kafir olur zira ameller niyetlere göredir. bir insan dese ki allah'ı inkar ediyorum ancak allah'tan kastım gökte sandalyesinde oturan bir cisimdir. o kişi mümindir zira tağutu inkar etmiştir. onun lafızda küfür olan bir şeyi söylemesi hakikati değiştirmez zira ameller niyetlere göredir. 


1. zümer, 3
"i̇yi bilin ki, halis din yalnızca allah'a aittir. ondan başkasını dost edinenler, 'biz bunlara yalnızca bizi allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye tapıyoruz' derler. şüphesiz allah, onların aralarında ayrılığa düştükleri şeyler hakkında hükmünü verecektir. allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola eriştirmez."

müşrikler, allah’a yakınlaşmak amacıyla putları vesile kılarak onlara ibadet ettiklerini söylemişlerdir. ancak allah, bu yaklaşımı kesin bir şekilde reddetmiştir. müslümanlar ise putlara değil, yalnızca allah’a ibadet eder ve onun sevgili kullarını vesile ederek dua eder. bu nedenle, vesile kılmakla müşriklerin yaptığı gibi aracıları tanrılaştırmak arasında büyük bir fark vardır.


---

2. mâide, 5:112
"havariler, 'ey i̇sa! rabbine dua et de, üzerimize gökten bir sofra indirsin' dediler."

havariler, hz. i̇sa’dan allah’a dua etmesini istemiştir. bu istek, vesile kılmanın caiz olduğuna açık bir delildir. eğer peygamberi vesile kılmak yanlış olsaydı, hz. i̇sa onları mutlaka uyarırdı. bu olay, peygamberlerin dualarının, allah’a yönelmede ne kadar önemli bir rol oynadığını gösterir.


---

3. yusuf, 12:97-98
"dediler ki: 'ey babamız! bizim için allah'tan mağfiret dile; çünkü biz gerçekten hata edenlerden olduk.' yakup dedi ki: 'sizin için rabbime mağfiret dileyeceğim. şüphesiz o, bağışlayandır, esirgeyendir.'"

israiloğulları, yakup peygamberden kendileri için allah’a dua etmesini istemiştir. yakup, onların bu talebini kabul ederek dua edeceğini belirtmiştir. bu ayet, salih bir kuldan ya da peygamberden allah’a dua etmesini istemenin, dini açıdan doğru bir yöntem olduğunu açıkça göstermektedir.


---

4. nisa, 4:64
"biz her peygamberi, allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesi için gönderdik. eğer onlar, kendilerine zulmettiklerinde, sana gelseler, allah’tan bağışlanma dileselerdi ve peygamber de onlar için bağışlanma isteseydi, elbette allah’ı tövbeleri kabul eden ve merhamet eden olarak bulacaklardı."

allah, bu ayette, kendisine zulmedenlerin peygambere gelerek ondan dua talep etmelerini teşvik etmektedir. bu durum, peygamberlerin, tövbe ve bağışlanma dileğinde vesile olarak kabul edildiklerini göstermektedir. allah, peygamberin duasını kabul ederek kullarının bağışlanmasını sağlayacağını vadetmektedir.


---

5. Âl-i i̇mran, 3:169-170
"allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın! bilakis, onlar diridirler; rableri katında rızıklanmaktadırlar. allah’ın kendilerine lütfettiği nimetlerle sevinirler ve arkalarından henüz kendilerine katılmamış olanlara hiçbir korku ve üzüntü bulunmadığını müjdelerler."

allah, şehitlerin diri olduğunu ve rableri katında rızıklanarak nimetlendirildiklerini bildirmektedir. hz. muhammed ve hz. i̇sa gibi nebiler de şehitler arasında sayılır. onların diriliği, allah’a yakınlıklarının bir göstergesidir ve bu durum, onları vesile kılarak yapılan duaların meşruiyetini pekiştirir.


---

6. tevbe, 9:113
"peygamberin ve müminlerin, müşrikler için, kendilerine cehennemlik oldukları açıkça belli olduktan sonra bağışlanma dilemeleri doğru değildir."

allah, bu ayette müşrikler için bağışlanma dilemenin yasaklandığını açıkça belirtmiştir. ancak müminler için böyle bir yasak yoktur. bu durum, müminlerin birbirleri için dua etmelerinin ve salih kimseleri vesile kılmalarının allah katında kabul edilebilir bir davranış olduğunu göstermektedir.


---

7. mümin, 40:7
"arşı taşıyanlar ve onun çevresindekiler, rablerini hamd ile tesbih ederler ve ona inanırlar. müminler için bağışlanma dilerler: 'rabbimiz! senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. o halde, tövbe edenleri ve senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennem azabından koru.'"

meleklerin müminler için sürekli olarak bağışlanma dilemesi, müminlerin birbirleri için yapacağı duaların da makbul olduğunu göstermektedir. salih kimselerin ve amellerin vesile edilmesi, allah’a yönelmenin ve onun rahmetini talep etmenin bir yoludur.


---

8. üç kişinin mağarada mahsur kalması (buhari, büyü, 98)

bir hadis-i şerifte üç kişi bir mağarada mahsur kalır. mağaranın ağzı büyük bir taşla kapanmıştır. her biri, yaptığı bir salih ameli vesile ederek allah’a dua eder. birinin anne-babasına olan sadakati, diğerinin harama düşmekten sakınması ve üçüncüsünün ise emanete sadakati dile getirilir. allah, onların dualarını kabul eder ve mağaradan kurtulmalarını sağlar.

bu hadis, salih amellerin vesile edilerek allah’tan yardım istenebileceğini açıkça ortaya koymaktadır. vesile kılmak, kulların samimiyetle allah’a yönelmelerinin bir göstergesidir.


4 Aralık 2024 Çarşamba

el shaliach ilkesi ve ruh

EL SHALİACH
Temsilciye temsil ettiği şeyin adının verilmesidir. Örneğin devletin polis memuruna devlet denir. Devlet falan şahsı tutukladı sözünden kasıt aslında adı Ahmet ve Mehmet olan iki memurun bir suçluyu yakalamasıdır. 

ANTONOMASİA 
Mike Tyson o kadar iyi bir dövüşçüdür ki güçlü bir boksör olmak ile onun adı özdeşleşmiştir. Ahmet adındaki kişi eğer çok iyi dövüşürse ona Mike Tyson lakabı takılır. Bir kişi çok iyi top oynuyorsa ona Messi lakabının takılması gibi.

AD AKTARMASI
Soba yanıyor cümlesinde yanan şey aslında soba değildir içindeki odunlardır. Bazen bir kelime ile başka şey kast edilebilir. Yukarıda verdiğimiz 3 özelliği bilmeyen biri kutsal kitapları yanlış yorumlayabilir. 

12:82 "Kente sor." 
Kente soru sorulmaz orada yaşayan insanlara sorulur. Soba yanıyor ile kastedilen sobanın kendisi değil içindeki odunlardır. Buna ad aktarması denir. 

8:1 "Ganimetler Allah'a aittir." 
Bu ayette Allah'tan kasıt 8:41 ayetinde geçen fakir fukara kimselerdir. 

9:7-10 "Zekeriyya meleğe rabbim diye seslendi."
El Shaliach ilkesi Tevrat'ta olduğu gibi Kuran'da da aynı şekilde geçmektedir. Rabbin elçilerine de rab denmektedir.

69:17 "Rabbin arşını 8 melek taşır."
Buradaki Rab, Allah değildir onun büyük bir meleğidir ve gerçekten tahtın üstünde oturmuştur. Altında onu 8 tane melek taşır ve sürekli Allah'ı tesbih ederler, müminlere dua ederler. 40:7 "Arşı taşıyan melekler sizin için duacıdır." Bu meleklerin niteliği ve üzerlerinde taşıdıkları tahtta oturan meleğin özellikleri Tevrat'ta geniş geniş anlatılır Hezekiel tarafından. Hezekiel ise Zulkifl peygamberdir. 38:48 "Zulkifl'i hatırlayın." 

2:210 "Rabbin bulutlar içinde gelecek." 
Burada kıyamet günü gelecek olan Rab, Allah değildir Efendimiz Hz İsa'dır. Efendi kelimesi Rab kelimesinin türkçe karşılığıdır. 

78:38 "Ruh ve melekler saf saf dizilecek."
Burada kıyamet günü gelecek olan ruh, efendimiz Hz İsa'dır. 

43:89 “Ey Malik, Rabbine söyle işimizi bitirsin.” 
Burada cehennemlik kulların seslendiği kişi Hz İsa’dır. Çünkü bütün yetki Hz İsa’ya verilmiştir. 

MATTA 28:18 “İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana VERİLDİ.”

4:171 "İsa, Allah'tan bir ruhtur."
Ruh kelimesi ile bazen Allah'ın kendisi bazen Allah'ın elçileri kastedilir. Elçiler bazen meleklerdir bazen nebilerdir. 

9:17 "Ruhumuz Meryem'e gözüktü." 
Ruh Allah'tır ancak El Shaliach ilkesi gereği Allah'ın elçilerine de Ruh denmesi caizdir. 

58:22 "Allah müminleri ruhuyla desteklemiştir."
Burda ruhtan kasıt meleklerdir. 8:12 Kafirlerin kalbine melekler yoluyla korku salınacaktır. 41:30 Melekler müminlere ilham ederler, müminlere dünya ve ahirette dostluk yaparlar. 18:82 İki yetimin babaları salih olduğu için biz de onları koruduk. 

15:29 "Ademe ruhumdan üfleyince ona secde edin." 
Burada ruhtan kasıt Allah'ın hayy sıfatıdır. Allah hepimize kendi sıfatlarından yani ruhundan vermiştir. Allah ise ruhun ta kendisidir. Ruh arapça rüzgar anlamına gelir. Bu bir metafordur zira rüzgarın kendisi gözükmese dahi tesirinden dolayı varlığını biliriz. 

YARATILIŞ 32:24-30
“Yakup arkada yalnız kaldı. Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti. Yakup'u yenemeyeceğini anlayınca, onun uyluk kemiğinin başına çarptı. Öyle ki, güreşirken Yakup'un uyluk kemiği çıktı. Adam, “Bırak beni, gün ağarıyor” dedi.
Yakup, “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” diye yanıtladı.
Adam, “Adın ne?” diye sordu.
“Yakup.”
Adam, “Artık sana Yakup değil, İsrail denecek” dedi, “Çünkü Tanrı'yla, insanlarla güreşip yendin.”
Yakup, “Lütfen adını söyler misin?” diye sordu.
Ama adam, “Neden adımı soruyorsun?” dedi. Sonra Yakup'u kutsadı.
Yakup, “Tanrı'yla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı” diyerek oraya Peniel adını verdi.”

Bu ayette açık bir şekilde Yakup'un güreştiği kişinin Tanrı olduğu söylenir. Aynı olay Hoşea kitabında ise şöyle anlatılmaktadır:

HOŞEA 12:3-5
“Yakup ana rahminde kardeşinin topuğunu tuttu,
Büyüyünce Tanrı'yla güreşti.
Melekle güreşip yendi,
Ağladı, kutsanmak istedi.
Tanrı'yı Beytel'de buldu,
RAB, Her Şeye Egemen Tanrı bizimle orada konuştu,
O RAB diye anılır.”

Bu ayeti okuduğumuz zaman anlıyoruz ki Yakup'un güreştiği kişi bir melekti. Bu melek Tanrı'nın kendisi değildir ama Tanrı'nın yetkilendirilmiş meleği olduğu için Tanrı olarak adlandırıldı. Tüm bu örnekler ışığında şunu anlamamız gerekir; Kutsal Kitap içerisinde Tanrı'nın yetki verdiği kişiler Tanrı olarak adlandırılır ama bu onları Tanrı'nın kendisi yapmaz.

MALAKİ 4:5 
Bu ayet Tevrat’ın son suresinde geçer. Özetle Mesih’ten önce İlyas’ın geleceğini anlatır. Bu ayet yahudiler tarafından yanlış yorumlandığı için onlar Hz İsa’yı kabul etmezler zira İlyas gelmedi ki Mesih gelsin. 

Hristiyanlar burada İlyas’tan kastın Yahya olduğunu zira İlyas ile Yahya’nın hayatının benzer olduğunu söylemektedir. İlyas çölde sufi bir hayat süren nebiydi hakeza Yahya da benzer zühd hayatını sürmüştür. Nasıl ki Messi gelecek sözüyle onun gibi top oynayan birinin geleceği mecazen kastedilmişse İlyas ile Yahya’nın kastedildiğini hristiyanlar iddia etmektedir. Buna delil olarak da İzebel’in Yehu’ya Zimri demesini örnek gösterirler. 

Zimri, Kral Ela’nın emrindeki bir asker iken ona darbe yaparak iktidarı ele geçiren bir zorbadır ve bu ihaneti dolayısıyla hükümdarlığı çok kısa sürmüştür. İzebel de Yehu’ya darbe yaptığı için Zimri demiştir yani bir lakap takmıştır. 

14 Kasım 2024 Perşembe

tevbe suresi son 2 ayeti tek sahabe nakletmedi

Rivayete göre, Kur'an'ın cem edilmesi sırasında, Tevbe suresinin 127. ayetine gelindiğinde sure tamamlanmış gibi düşünülmüştü. Ancak Ubey b. Ka'b, Resulullah’ın kendisine iki ayet daha (Tevbe 128-129) okuduğunu belirterek, bu ayetleri diğerlerine iletti. Bu ayetlerde Peygamber Efendimizin ümmetine olan şefkati ve Allah'a olan tevekkülü vurgulanmaktadır.

Bu bilgi, İbn Ebu Davud'un Kitabu'l-Mesahif adlı eserinde (222-223. sayfalarda) yer almaktadır.


Tefsir rivayetlerine göre, tevbe suresinin 128-129. ayetlerini bilen sahabiler şunlardır:

1. İbn Abbas
2. Enes b. Mâlik
3. Ali b. Ebî Tâlib
4. Ubey b. Ka'b
5. Hâris b. Huzeyme
6. Hz. Ömer
7. Sa'd b. Ebî Vakkâs

Tevbe suresi son iki ayetin tek bir ravi tarafından nakledildiği için uydurma olduğunu iddia eden insanları ahzab suresi 23.ayeti de inkar etmelerini bekliyoruz zira bu ayeti de ebu huzeyme adlı sadece tek bir sahabi nakletmiştir. 

Edip Yüksel, vahid kelimesinin elifle yazıldığını ispatlamak amacıyla eski mushaflardan faydalanmış. Aynı yaklaşımı kullanarak, eski Kur'an mushaflarında Tevbe Suresi'nin 128 ve 129. ayetlerinin yer alıp almadığını da gözden geçirebiliriz.

1) Kairo, al-Maktaba al-Markaziyya li-l-Maḫṭūṭāt al-Islāmiyya 
=700 yılından önce

2) İstanbul: Topkapı Sarayı 
=800 yılından önce

3) Berlin, Staatsbibliothek: Wetzstein II 1913 (Ahlwardt 305) 
=muhtemelen 710 yılından önce

4) Cambridge, Cambridge University Library: MS Add. 1124 
=muhtemelen 800 ile 1000 yılları arasında

5) Gotthelf-Bergsträßer-Archiv: Meknes-Morocco 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

6)Gotthelf Bergsträßer archives: "Saray 50385" 
=muhtemelen 700 ile 800 yılları arasında

7) Gotthelf-Bergsträßer-Archiv: "Saray Medina 1a" [= Karatay No. 3: M. 1] 
=muhtemelen 700 ile 900 yılları arasında

8) Gotthelf-Bergsträßer-Archiv: "Saray Medina 1b" [= Karatay No. 2: M. 3] 
=muhtemelen 700 ile 900 yılları arasında

9) Gotthelf-Bergsträßer-Archiv: Kairo, Nationalbibliothek: qāf 47 
=muhtemelen 650 ile 700 yılları arasında

10) Gotthelf-Bergsträßer-Archiv: Meknes, Privatbibliothek des Scherifen ʿAbdarraḥmān b. Zīdān: kufischer Korankodex 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

11) Paris, France: Arabe 328 (a) 
=vor 750
(129. ayet Sonradan yeniden yazılmış olduğu gözükse de 128. ayetin tamamı ve 129 ayetin bazı kelimeleri yazılmış olduğu görülüyor)

12) Paris, France: Arabe 330 (g) 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

13) Paris, France: Arabe 337 (d) 
=muhtemelen 700 ile 900 yılları arasında

14) Paris, France: Arabe 340 (d) 
=muhtemelen 750-900 yılları arasında

15) Paris, Bibliothèque nationale de France: Arabe 343 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

16) Paris, Bibliothèque nationale de France: Arabe 399 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

17) Paris, Bibliothèque nationale de France: Arabe 5103 (a) (Yazma çok iyi okunamasa da okunan bölümlerinde Tevbe 128-129 olduğu anlaşılıyor)

18) Paris, Bibliothèque nationale de France: Arabe 5122 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

19) Paris, Bibliothèque nationale de France: Arabe 6982 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

20) Rampur Raza Library: No. 1, Korankodex (ʿAlī b. Abī Ṭālib zugeschrieben) 
=muhtemelen 750 ile 900 yılları arasında

21) 2⃣1⃣Sanaa, Dār al-Maḫṭūṭāt: DAM 01-18.9 
=muhtemelen 800 civarı

22) Sanaa, Dār al-Maḫṭūṭāt: DAM 15-15.3  
=muhtemelen 700 ile 800 yılları arasında

23) Sanaa, DAM 01-27.1 
= %99 ihtimalle 671 yılından önce 



burdaki bilgilerin bir kısmını ibni şenebuz denen bir adamdan aldım kendisini twitterda bulabilirsiniz.