biz zülkarneyn’e iktidar verdik, ona her yolu açtık. (kehf 18:84)
rab şöyle diyor, ben koreş’i seçtim. onun sağ elini tuttum. milletler önünde diz çökecek. koreş’in önünü açtım. kapılar ona kapanmayacak. (yeşaya 45)
koreş diyor ki: rab bana yeryüzünün bütün krallıklarını verdi. yeruşalim’de bir tapınak yapmamı emretti. (ezra 1)
zülkarneyn iki karn sahibi anlamına gelir. karn boynuz demektir. tevrat’a bakarsak daniel 8.bapta ahameniş imparatorluğu iki boynuzlu bir koç olarak tasvir edilir. iki boynuz medleri ve persleri temsil eder. kuran’daki KARN kelimesi ile tevrat’taki QEREN kelimesi aynıdır.
tevrat’ta yahudilerin babil sürgününü bitiren, imanlı, tanrıyla konuşan, ahameniş imparatoru 2.kiros ile kuran anlatısı birebir örtüşmektedir. 2.kiros olarak bilinen koreş, batıda lidya üzerine sefer düzenleyerek ege kıyılarına ulaşmış, doğuda massaget seferi düzenleyerek kurak pakistan coğrafyasına, kuzeyde kafkas dağlarına ulaşmıştır. massaget seferinde tomris hatun önderliğindeki göçebe sakalar ile savaşırken hayatını kaybetmiştir.
sana zülkarneyn’den sorarlar. de ki: gelin size ondan bir kısım anlatayım. biz ona iktidar verdik. her yolu açtık. o batıya gitti. orada (ege sahillerinde) güneşi balçığa batar gibi gördü. (lidyalı) halka ister azap et ister rahmet et dedik. dedi ki: “zalimleri cezalandıracağım, salihleri ödüllendireceğim.” sonra doğuya (pakistan’a) güneşin doğduğu topraklara gitti. orada kendilerini güneşten koruyacak hiçbir şey bulamayan (ağaçsız, kurak topraklı) bir kavim gördü. (kehf 18:83-90)
muhammed’e zülkarneyn’i soranlar yahudilerdir. yahudilikte koreş mümtaz bir şahsiyettir. yahudilerin koreş’i muhammed’e sormaları çok makuldur zira onun gerçek bir peygamber olduğunu bu sayede öğrenebilirler çünkü bu tevrat’taki bilinmesi zor bir meseledir. yahudiler neden muhammed’e eşcinsel ve müşrik iskenderi sorsunlar ki?
peygambere zülkarneyn hakkında soranlar yahudiler veya mekke müşrikleridir, imtihan etmek niyetiyle bunu sormuşlardı. (beydavi tefsiri kehf 82)
zülkarneyn allah’ın yeryüzüne hakim kıldığı, salih bir kimse idi. allah ona ilim ve hikmet vermiş ona heybet elbisesini giydirmiştir fakat biz onun tam tamına kim olduğunu bilemiyoruz. (fahrettin razi tefsiri kehf 84)
2-) yecüc mecüc kimdir?
bunlar tevrat, incil ve kuran’da bahsedilen kıyamet günü müminlere saldıracak olan kafir türklerdir. şeytan başta türkler olmak üzere tüm milletleri saptıracaktır. türklere yapılan vurgu onların sağlam savaşçılar olmalarından ötürüdür. şimdi neden böyle söylediğimizi delillendirelim:
türklerle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. onlar çekik gözlü ve yassı burunludur. hayvan kürkünden ayakkabı yaparlar. (buhari 2928)
türk kavimlerinden bir topluluk olan yecüc ve mecüc kuzeyin en uzak noktasında yerleşmişlerdi. (fahrettin razi tefsiri kehf 84)
müfessirler yecüc ve mecüc’ün hangi kavimden olduğu hususunda değişik şeyler söylemişlerdir. onların türklerden olduğu ileri sürüldüğü gibi yecüc’ün türklerden, mecüc’ün ceyi ve deylam kabilelerinden oldukları da ileri sürülmüştür. (fahrettin razi tefsiri kehf 92)
yafet’in oğulları gomer ve magog… (tevrat, bereşit 10)
gomer ve magog türki milletlerdir. hunlar, moğollar, iskitler, oğuzlar, göktürkler hepsi bunlardan türemiştir. zaten magog ile mongol kelimesi benzemektedir. moğol ordusunun büyük çoğunluğu türk olduğu gibi, moğol milleti de türklerle iç içedir. tarihçi josephus ve erken dönem yorumcular, gog ve magog'u, iskitler, kimmerler veya o dönemde bilinmeyen kuzeydeki göçebe kavimlerle ilişkilendirmiştir.
3-) yecüc mecüc tevrat’ta nasıl geçiyor?
nuh'un oğlu yafet, yafetin oğulları gomer ve magog... (bereşit 10.bap) ibni ishak, taberi ve kaşgarlı mahmut, türklerin yafet'in soyundan geldiklerini söylerler. magog ve mongol kelimelerinin benzerliği de ilginçtir.
yahve bana vahyetti ve dedi ki: yüzünü magog ülkesinden gog’a doğru çevir. mesek ve tubal’a da. onlar büyük bir ordu olacaklar. persler, kuşlar, putlular da onlara katılacak. tam teçhizatlı olacaklar. gog, mesek ve tubal bu orduların başını çekecek. gomer ve tüm orduları hep birlikte israil’e saldıracaksınız. dünyanın ortasındaki o halka saldıracaksınız. peygamberlerim yıllarca gog’un saldırısını anlattılar. bütün milletleri toplayıp fırtına gibi saldıracaksınız. kötü düşünceler planlayacaksınız. gog kuzeyden çok güçlü bir orduyla gelecek. o gün çok hiddetleneceğim. tüm canlılar önümde titreyecek. dağlar yıkılacak. onların üstüne salgın hastalık, ateş, şiddetli yağmur göndereceğim. o zaman bilecekler beni. (hezekiel 38)
yecüc mecüc’ün önünün açıldığı ve her tepeden akın ettikleri zaman… (enbiya 21:96)
peygamberlerim yıllarca gog’un saldırısını anlattılar. (hezekiel 38:17)
not: tevrat’ta sadece hezekiel nebi, gog’a karşı uyarıyor. ey yahudi nerede gog’u anlatan diğer peygamberler? incil ve kuran allah kelamı değilse yecüc mecüc’ü anlatan diğer peygamberler kim? gog’u anlatan diğer peygamberler nerede ey yahudi? sadece hezekiel, yuhanna ve muhammed bu olayları anlattı.
ey gog seni kuzeyden getireceğim. israil topraklarına sokacağım. elinden gücünü alıp seni dağlarda kurda kuşa yem edeceğim. magog ülkesinin üzerine ve deniz kıyılarında güven içinde yaşayanların üzerine ateş yağdıracağım. böylece beni bilecekler. işte o günler geliyor. o gün geldiğinde sizi soymak isteyenleri siz soyacaksınız. o kadar çok ganimet bırakacaklar ki 7 sene boyunca odun yerine onların silahlarını yakacaksınız. tuz denizinin doğusunda gogların cesetlerini 7 ay boyunca gömeceksiniz. vahşi hayvanlar goglu savaşçı yiğitlerin etini yemekten doyacaklar. (hezekiel 39)
4-) yecüc mecüc incil’de nasıl geçiyor?
gökten bir melek indi. o kadim yılanı, ejderhayı, iblis denen şeytanı zincire vurup hapse attı. 1000 yıllığına onu kilitledi. vakti gelene kadar kimseyi saptıramasın diye dipsiz derinliklere atıldı. tahtlar gördüm ve onların üzerine oturanlara yargılama yetkisi verildi. isa'ya tanıklık ve tanrı'nın sözü uğruna başları kesilmiş olanların canlarını da gördüm. bunlar canavara ya da heykeline tapmamış, alınlarına ve ellerine onun işaretini almamışlardı. hepsi dirilip mesih'le birlikte bin yıl krallık sürdüler. bin yıl tamamlanıncaya dek ölülerin geri kalanı dirilmedi. bu birinci diriliştir. birinci dirilişte payı olanlar mutlu ve kutsaldır. bunlar üzerinde ikinci ölümün yetkisi yoktur. tanrı'nın ve mesih'in kahinleri olacaklar ve mesih'le birlikte bin yıl egemenlik sürecekler. bin yıl tamamlanınca şeytan zindanından serbest bırakılacak. yeryüzünün dört bucağındaki ulusları, gog'u ve magog'u saptırmak ve savaş için bir araya toplamak üzere dışarı çıkacak. sayıları denizin kumu kadar çoktur. yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevgili kenti kuşattılar. ama gökten ateş yağdı ve onları yakıp yok etti. onları saptıran iblis de, canavarın ve sahte peygamberin bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. gece gündüz, ebediyyen işkence çekecekler. (vahiy 20.bap)
5-) yecüc mecüc ve ergenekon destanı
zülkarneyn bir yol tuttu. iki dağın arasındaki ülkeye yetiştiğinde orada neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir kavim gördü. dediler ki ey zülkarneyn, yecüc ve mecüc yeryüzünde fesat çıkarıyor. sana para verelim yeter ki onlarla aramıza bir set yap. zülkarneyn bana demir getirin dedi. iki dağın arasında demiri körükledi sonra da erimiş bakır getirin dedi ve üzerine döktü. onu ne aşabildiler ne delebildiler. zülkarneyn dedi ki bu rabbimin bir rahmetidir. vakti geldiğinde set yıkılacaktır. (kehf 18:92-98)
türkler dağların arasında bir yerde 400 sene boyunca dış dünyaya kapalı olarak yaşıyorlar. sonunda demirden dağları ateş yakarak eritiyorlar ve hapis kaldıkları yerden çıkıyorlar. (ergenekon destanı)
zülkarneyn’in inşa ettiği ve bu sayede hapsolan millet türklerdir. ergenekon destanı aslında bu gerçeği anlatır.
6-) zülkarneyn’den hangi millet yardım istedi?
zülkarneyn: “bana demir ve erimiş bakır getirin.” dedi. (kehf 18:96)
antik yunan kaynakları, demirin çeliğe dönüştürülmesini ve kaliteli demir işçiliğini gürcistan bölgesinde yaşayan halib (chalybes) kavmine atfeder. dünyanın geri kalanı tunç çağında iken bu bölgede demir işçiliği yapılıyordu. tevrat'ta tubal-kain "bakır ve demir işleyenlerin atası" olarak anılır. tarihçiler, tubal'ı ve meşek'i proto-gürcü kabileler olarak tanımlar.
zahir olan şudur ki bu iki set kuzeydedir. bunların, ermenistan ile azerbaycan arasındaki iki dağ olduğu söylenmiştir. yine bu yerin türk topraklarının sona erdiği yerde olduğu da söylenmiştir. (fahrettin razi tefsiri kehf 92)
ikinci bir husus, kuzeyde dağlar arasında yaşayan, yecüc mecüc (türk) akınlarından muzdarip olan, demircilikle meşhur olan gürcülerin dilleri diğer tüm dillerden farklıdır. gürcü kafkas dil ailesi grubu ne hint avrupa dil ailesine benzer, ne ural altay dil ailesine benzer, ne de hami sami dil ailesine benzer. bundan dolayı kuran “zülkarneyn neredeyse hiçbir dili anlamayan bir kavimle karşılaştı.” demektedir. yani kuran gürcülerin sadece adını zikretmemiş, geri kalan tüm ipuçlarını onların özelliklerini sayarak sıralamıştır.
zülkarneyn iki dağ arasına ulaşınca orada neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu. (kehf 18:93)
zülkarneyn yeryüzünde fesat çıkaran milleti ergenekonda hapsetti böylece hiçbir dili anlamayan, demir ustası gürcüleri korudu. vakti gelince türkler ergenekonu yıktılar. bu adamlar müslüman oldular. isa gelince yeryüzünde bin yıllık krallık kuruldu. şeytan zincire vuruldu. bin sene geçti, şeytan serbest bırakıldı. başta türkler olmak üzere tüm milletleri kandırdı. elbette türklerin tamamı kafir olmayacak. ayetlerdeki türk vurgusunun sebebi isa’ya saldıracak olan koalisyonun liderliğini türk ordusunun üstlenmesidir. zaten türkler tarihin her döneminde savaşçılığı ile meşhur bir millettir. bu son armageddon denen savaşta şeytanın kandırdığı ve mürted olan kuzeyden gelen düşman milletler isa ve beraberindeki müminleri imtihan gereği yeniyorlar fakat sonra allah’ın yardımı yetişip gökten ateş yağdırılarak bu şeytan ordusu helak ediliyor hemen akabinde cennet cehennem hayatı başlatılıyor.
habil ademoğlu 07/12/2025